Avrupa Parlamentosu: Karar verenler büyükelçiler değil AİHM

Avrupa Parlamentosu’ndaki (AP) Türkiye raportörü Nacho Sanchez Amor ile Karma Parlamento Komisyonu (KPK) Eş-Başkanı Sergey Lagodinsky, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, tutuklu iş insanı Osman Kavala’yla ilgili ortak açıklama yapan 10 ülkenin büyükelçisinin ‘istenmeyen kişi’ ilan edilmesi için Dışişleri Bakanı’na talimat verdiğini açıklamasına tepki gösterdi.

Fotoğraf: Reuters

Euronews Türkçe’nin aktardığına göre yazılı açıklamada, şu ifadeler yer aldı: “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iş adamı Osman Kavala’nın tutukluğuna ilişkin açıklamaları nedeniyle 10 büyükelçiye yönelik açıkladığı tedbirler anlaşılmaz ve tamamen mesnetsizdir. Bunları ancak dikkati gerçek acil sorunlardan, iç ve ikili ilişkilerden uzaklaştırma girişimi olarak değerlendirebiliriz.”

Açıklamada ayrıca Osman Kavala’nın bırakılmasına karar verenlerin büyükelçiler değil Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) olduğu ve Türkiye’nin Kavala davasında olduğu gibi tutuklu eski HDP eş genel başkanı Selahattin Demirtaş davasında da AİHM kararlarına uymakla yükümlü olduğuna dikkat çekildi.

Açıklamada AİHM’in 2019 yılı Aralık ayında Kavala’nın serbest bırakılmasını talep ettiği ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin de daha sonra altı kararla bunu yinelediği kaydedildi. Türkiye’nin bu karar ve Selahattin Demirtaş’la ilgili verilen kararlara uyması gerektiği kaydedilerek ‘hukuk devleti ve adi yargılanmanın demokrasinin temel ilkeleri olduğu’ ifade edildi.

Açıklamada, Türkiye’ye AİHM kararlarına uyması ve gerilimi düşürmesi istenirken Avrupa Birliği’ne de ‘ortak bir tepkiyi koordine etme’ çağrısında bulunuldu.

Ne olmuştu?

Almanya, ABD, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, Kanada, Norveç ve Yeni Zelanda’nın Ankara büyükelçileri, 18 Ekim’de ortak bir açıklama yayınlayarak, o gün itibariyle hapiste dördüncü yılını dolduran işadamı Osman Kavala’nın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları doğrultusunda ‘serbest bırakılması’nı istemişti.

Hükümet ve AKP’den yükselen eleştirilerin ardından büyükelçiler, ertesi gün dışişlerine çağrılarak uyarılmıştı. 21 Ekim’de, “Bunları ülkemizde ağırlamak gibi bir lüksümüz olamaz” diyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 23 Ekim’de de dışişleri bakanına söz konusu büyükelçilerin ‘istenmeyen kişi’ ilan edilmesi için hemen gereğinin yapılması yönünde talimat verdiğini açıklamıştı.

Söz konusu büyükelçiliklerden dördü Twitter üzerinden Viyana Sözleşmesi’nin 41’nci maddesine atıf yapmış; diğer altısı da bu tweet’i retweet etmişti. Paylaşımların Erdoğan tarafından ‘olumlu’ karşılandığı bildirilmiş; kabine toplantısı sonrası konuşan cumhurbaşkanı, “Büyükelçiliklerin daha dikkatli olacağına inanıyoruz” demişti.

Kaynak: Diken.com.tr