Binlerce yıllık resimler yok olma tehlikesi altında

Borluk Vadisi'nde bulunan tarih öncesi insanlara ait çizimler yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Kayaların üzerine çizilmiş eserler çoğunlukla definecilerin hedefinde oluyor. Bu bölgede uzun süre bulunan ve buradaki araştırmalara da katılan Gökhan Çalık, ""Ben olmasam, resimler bugüne kadar kalmazdı" dedi.

1/9

Kars'a 5 kilometre uzaklıkta, Azat ile Mağaracık köyleri arasındaki Borluk Vadisi’nde bulunan kayalar tarih öncesi çağların izlerini taşıyor. Kayalarda tarih öncesi çağlarda yaşayan insanlar tarafından çizilen resimler yer alıyor. Ancak bölgenin sık sık definecilerin hedefinde olması nedeniyle bu eserler yok olma tehlikesiyle karşı kaşıya.   

2/9

Resimlerin yanı sıra vadide döneme ait antik kaya sığınakları, kaya mezarları, kurganlar, kale kalıntıları, o dönem insanların yaşam alanı kalıntıları, höyük ve mağaralar da yer alıyor.   

3/9

Kars Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü tarafından sit alanı ilan edilen ve taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilen vadide, 90 mevkideki 260 kaya yüzeyinde, küçük bazalt taşı panolar üzerine kazma ve kök boya tekniği ile yapılan kaya resimleri dışındaki eserleri de Azat köyü sakinlerinden Gökhan Çalkın, tek tek keşfederek dünyaya tanıtıyor. Çalkın tarafından keşfedilen resimler koruma altına alınmazsa kısa süre içinde yok olacak.   

4/9

20 YILINI RESİMLERİ KORUMAYA ADADIProf. Dr. Oktay Belli tarafından 2004 yılında vadide yapılan arkeolojik çalışmalara destek veren Çalkın, 20 yıldır bölgenin korunması için çalışıyor. Kars İl Kültür Müdürlüğü ile İŞKUR tarafından bölgenin korunması için bir süre görevlendirilen Çalkın, şu an resmi görevli değil ama yine de bölgeyi korumak için uğraş veriyor.   

5/9

Vadiyi görmeye gelen yerli ve yabancılara nezaret ettiğini ve bilgi verdiğini söyleyen Gökhan Çalkın, bölgenin bir an önce korunması gerektiğini, define avcılarının ve çobanların kaya resimlerini tahrip ettiğini belirtti. Çalkın, zamanında avcı sığınağı olabileceğini söylediği bir mağarada iki yıl önce bulduğu resimleri gösterirken şunları söyledi:   

6/9

“Burada insan figürleri var. Burada boya resimlerini gördüm. Hocalarıma söyledim. Sait Hocam gelip gördü. Kök boya olduğunu söyledi. Kuzeyde olduğu için resimlerin bugüne kadar kalması mucize bir şey. Çünkü karlar eridiği zaman burası su doluyor, kışın da buz tutuyor. Resimler bugüne kadar kalabilmiş. Çok da tehlikesi var. Üstteki kaya kopmak üzere. Üstteki kaya koptuğu an tonlarca ağırlığındaki kayalar buraya düşecektir.   

7/9

'RESİMLERİN TAMAMI TEK BİR PANO ÜZERİNDE OLSAYDI TARİHLER NET OLABİLİRDİ'Borluk Vadisi’ndeki kaya resimlerinin net tarihleri belli değil. Çünkü her yıl yeni resimlere denk geliyorum. Daha geçen gün yeni resimleri de keşfettim. 90 kayada 260 resim keşfettim. Çeşit çeşit resimler olduğu için tam tarih verilemiyor. Ama resimlerin tamamı tek bir pano üzerinde olsaydı tarihleri net olarak tahmin edilebilirdi. Buraya araştırmaya gelen arkeologlar, 6 bin ile 12 bin yıllık resimlerin olduğunu dile getiriyorlar. 3 yıl Oktay Belli Hocamız ile çalıştım. Bulduğum bazı resimleri hocam ile birlikte yayınladık.   

8/9

Ben olmasam, resimler bugüne kadar kalmazdı. 20 yıldır bu resimleri keşfetmişim. Burada 15 yıl boyunca gönüllü olarak resimlere baktım. Bu resimler, benim için birbirinden değerli. Ben, gelecekteki nesiller için, gelecekteki kuşaklar için, onlar için çalışmalarıma devam ediyorum. Onların görmeleri için bırakmadım, devam ediyorum. 15 yıl gönüllü olarak korudum. Köyümüze gelen yerli ve yabancı turistleri gezdiriyorum. Ben olmasam buradaki resimleri göremezler, görmeleri de imkansız. Ben görev alamadım. Gönüllü yapıyorum. İki yıl sadece görev alabildim. Resimler tahrip olmasın diye tarihimize sahip çıkıyorum.”   

9/9

Çalkın, vadinin Katran Kazan mevkiinde ise şunları anlattı:“Burada dövme tekniği ile çizilmiş çatal boynuz geyik resmi var. Düz kayalara çıkıyorum. Tehlikeli de olsa da merak ettiğim kayalara çıkıyorum. Yeni resimleri bulduğum zaman kendimden geçiyorum. O kadar mutlu oluyorum ki… Çünkü hocalarım gelip görecekleri için, gelecekteki nesillerin görmeleri için yeni keşfettiğim resimleri gördüğüm zaman çok mutlu oluyorum. Ziyaretçilerim geldiği zaman, gösterdiğim zaman çok mutlu oluyorum.Burada en son bir akrep figürü var, onu keşfettim. Büyük mağaralar var. Daha önce kale kalıntılarını keşfettim, resimlerden ayrı. Kurgan mezarlarını… Direkt hocalarıma bildiriyorum. Türkiye’nin Prehistorik çağa ait yedi tane höyüğü var. Bir tanesi de Kılıç Kökten tarafından tespit edilmiş 1942’de, Azat Höyük olarak geçiyor.”

Kaynak: Karar.com