Deva Partisi lideri Babacan’dan Erdoğan’a AİHM tepkisi: Madem öyle 3 defa neden başvurdun?
DEVA Partisi lideri Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AİHM'in Türkiye aleyhine açılan davalarda verdiği kararlara getirdiği eleştirilere ilişkin, ''AİHM onca yıldır bizim mahkememize saygısızlık etmiyordu da şimdi mi ediyor? Madem öyle kendiniz zamanında 3 defa neden başvurdunuz? Sayın Erdoğan başvurunca sorun yok ama başkası başvurunca sorun var'' dedi.
DEVA Partisi lideri Babacan, partisinin 1. Olağan Adana İl Kongresinde konuştu. Burada gündeme dair açıklamalarda bulunan Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve iş insanı Osman Kavala ile ilgili olarak, "Bizim mahkeme kararlarımızı tanımayanı biz de tanımayız. Biz kendi mahkemelerimize saygı duyulmasını bekliyoruz" açıklamalarına tepki gösterdi.
Babacan, ''AİHM onca yıldır bizim mahkememize saygısızlık etmiyordu da şimdi mi ediyor? Madem öyle siz kendiniz zamanında 3 defa neden başvurdunuz? Bir şiir okuduğunuzda siz de AİHM'in kapısını çaldınız; hemde 3 defa çaldınız. Kendi sıkışınca başvurmuş. Sayın Erdoğan başvurunca sorun yok ama başkası başvurunca sorun var. İşine gelmeyince başkalarına şöyle böyle de'' dedi.
ERDOĞAN'IN AİHM BAŞVURULARI
Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk kez AİHM'e 1999 yılında "adil yargılanma" talebi ile başvurdu. Erdoğan, okuduğu bir şiir sebebi ile "halkı din ve ırk farkı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmek” suçundan 1998 yılında Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) tarafından 10 ay hapis ve 177 milyon TL para cezasına çarptırıldı. Erdoğan'ın Yargıtay'da yaptığı itirazı reddedilince dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, AİHM'e başvurdu.
''BU ÜLKENİN GENÇLERİNE REVA GÖRÜLEN BUNLAR MI?''
Babacan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Gençlerimizin hayallerini ellerinden aldılar. Gençler bu otoriter ortaklık tarafından dışlanıyor. Kitap fiyatları olmuş ateş pahası. Gençlerden kitap almak isteyen kaç tanesi önümü kesti artık paramız kitap alamaya yetmiyor dedi. Bir kahve içmeye çıkamıyorlar. Bu ülkenin gençlerine reva görülen bunlar mı?
Bu kahredici tabloyu partili medyada görebiliyor musunuz? Onların derdi başka paralı asker patronlarını dinliyorlar. Şunu yazma diyorlar yazmıyorlar. Vatana millete hayırlı bir iş yapmaya zamanları yok.
Hakkımda karalama kampanyası başlatılmış. Dünyayı gezip dolaşmaktan kendimi gelişmekten gurur duyarım ben. En ufak eleştiri getirenlere telefonu göreyim diyorlar. Ayıp yahu. Siz bu gençlere en basit temel ihtiyaç olan telefonları çok görüyorsanız bu gençleri düşürdüğünüz durumlardan utanın.
Torpili olmadığı için devlet kapılarından reddedilen işsizliğe mahkum edilen bu adaletsizliği de sona erdireceğiz, mülakat sistemini de çöpe atacağız. Yazılı sınav neyse o. Mülakat ülkede fiilen işini yürütmeye çalışanların sistemi haline gelmiş durumda. Gençleri kalıplara sokmaya çalışan dar zihniyeti tarihe gömeceğiz.
Son 7-8 yıldır ülkemiz lig düşüyor. Her bir gencin hakkı hukuku için ötekileştirilmemesi için mücadele veriyoruz. Elin batılısı Asyalısı bizim gençlerimizden daha zeki kabiliyetli diye mi daha iyi yaşıyorlar? Hayır. Başta ekonomi olmak üzere, politikadan sağlığa her alanda çalışıyoruz. İnternet hem ucuz hem hızlı olacak. Gasp edilmiş tüm özgürlükleri de iade edeceğiz.
Beka ayakta kalmak demek. Gençlerin terk etmek istedikleri ülke ayakta kalabilir mi allah aşkına? Biz Türkiye'yi gençlerin ülkelerinde kalmak istedikleri ülke haline getireceğiz. Yaptık daha iyisini yapacağız. Eskiden Avrupa'dan erasmusla gelen öğrenciler kuyruğa giriyordu Türkiye'ye gelmek için. Türkiye'yi daha da güçlü şekilde Dünya'nın cazibe haline biz getireceğiz inşallah.
Sayın Erdoğan, kendi vatandaşımızın haklarını ihlal ettiği yetmemiş gibi bağlı olduğumuz Uluslararası sözleşmeyi de ihlal ediyor. Avrupa İnsan Hakları sözleşmesine uyacağız diye taahhüt vermemiş miyiz? Vermişiz. Ortağı olduğumuz bizim de içinde olduğumuz bir kurum. TC'nin kendi anayasasının hükmü. Kimse bize zorla yaptırmıyor. Rahmetli Özal neden AİHM'e başvuru hakkını getirdi bu ülkeye. İktidara geleceklerin bu vatandaşa zulüm etmesin diye getirmiş.
''MADEM ÖYLE SİZ NEDEN BAŞVURDUNUZ SAYIN ERDOĞAN?''
(Erdoğan'ın "Biz kendi mahkemelerimize saygı duyulmasını bekliyoruz" sözlerine)
AİHM onca yıldır bizim mahkememize saygısızlık etmiyordu da şimdi mi ediyor? Madem öyle siz kendiniz zamanında 3 defa neden başvurdunuz? Bir şiir okuduğunuzda siz de AİHM'in kapısını çaldınız; hemde 3 defa çaldınız. Kendi sıkışınca başvurmuş. Sayın Erdoğan başvurunca sorun yok ama başkası başvurunca sorun var. İşine gelmeyince başkalarına şöyle böyle de.
Burada mesela 84 milyonun hakkını hukukunu ilgilendiren ülkemizin uluslararası itibarını koruyacak bir durumdan bahsediyoruz. Hiç şüpheniz olmasın bu yanlış istikameti durduracağız. Türkiye'nin uzun vadeli hedefe ihtiyacı var. İlk olarak şu bozulan siyasi diyalogumuzu düzelteceğiz. Avrupa Birliği ile vize başvurusunun kalkması için de çalışacağız.
''ÖNCELİK TOPRAK MI TARIM MI ÇİFTÇİ Mİ YOKSA RANT MI?''
Tarım eylem planını gerçekleştirdik. Atacağımız her adımı hesaplıyoruz. Çiftçimize destek ödemelerini artıracağız. Çiftçimizin kredi borçlarını iki yıl ödemesiz olmak üzere sıfır faizle taksitlendireceğiz. Gümre maliyetinin yarısını biz karşılayacağız. Bir adımda sulamada atacağız, düşük tarife uygulayacağız. Biliyorsunuz iklim değişikliği nedeniyle ekim dikim zamanı değişti. Kuraklık önemli bir sorun.
Ülkemizdeki bütün sulama yatırımlarını alt alta yazın, toplayın bir Kanal İstanbul parası etmiyor. İktidarımızın ilk 5 yılında Türkiye'deki tüm tarımsal sulama projelerini tamamlayacağız. Bu iş öncelik meselesi. Öncelik toprak mı tarım mı çiftçi mi yoksa rant mı? Şu anda bunların önceliği rant. 'Kanal İstanbul'da 500 bin kişilik şehir kuracağız' diyor. Niye? Gayrimenkul, rant! İnşallah biz toprağı suyla buluşturacağız.''
Kaynak: Karar.com