Erdoğan: Türkiye, 84 milyon vatandaşının her birinin hakkına, hukukuna, geleceğine sahip çıkmıştır

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in açıklamalarına isim vermeden göndermede bulunarak, "Örgütler üzerinden sunulan senaryolar üzerine balıklama atlamalarının takdirini milletimize bırakıyoruz" dedi.

Partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dünkü  grup toplantısındaki, "Gırtlağına kadar lağım çukurunda olan bir siyasi iktidarın Türkiye’ye yararı olamaz. Ben lağım borusu dedim, meğer çukurun içinde bunlar. Koku bütün ülkeyi, dünyayı sardı, saray hissetmiyor. Çünkü lağım orada." açıklamasına da yanıt veren Erdoğan, "Lağım çukuru diye ifade edilen iftiraların ve onları ortaya atan mahfilerin peşinden gitmek, ancak kendini oraya layık görenlerin işidir. Milletten umutlarını kesenler, gırtlaklarına kadar iç içe girdikleri terör örgütleri yetmemiş olacak ki, şimdi de suç örgütlerine bel bağlamış durumdalar." yanıtını verdi.

Erdoğan şu ifadeleri kullandı:

"Meclis faaliyetlerini yakından takip ediyoruz. 2023 hedefleriyle ülkemizi bulaştıma misyonunun sahiplerinin en başında yasama boyutuyla Meclis’te, siyaset boyutuyla şehirlerimizde sizler geliyorsunuz. Türkiye, 84 milyon vatandaşının her birinin hakkına, hukukuna, geleceğine sahip çıkmıştır.  Ülkemize şu veya bu dış gücün, ne onların piyon olarak kullandığı örgütlerin, ne de içeride bu kirli senaryoya figüran olanların istikamet çizmesine izin vermedik.

Lağım çukuru yanıtı

Dün CHP Genel Başkanı koltuğunda oturan zat çıkmış lağım çukuru olarak ifade ettiği sözleri Meclis kürsüsünden tekrarlıyor. Aynı kürsü FETÖ'nün kumpas projelerine de alet edilmişti. Aynı kürsü nice çarpıtmalarda da kullanıldı. Lağım çukuru diye ifade edilen iftiraların ve onları ortaya atan mahfilerin peşinden gitmek, ancak kendini oraya layık görenlerin işidir.

"Suç örgütlerine bel bağlamış durumdalar"

Milletten umutlarını kesenler, gırtlaklarına kadar iç içe girdikleri terör örgütleri yetmemiş olacak ki, şimdi de suç örgütlerine bel bağlamış durumdalar.

Onurlu insanların başvurduğu istifa diye bir müessese vardır. Girdiği her seçimde şu kadar oy alamazsam bırakırım diyen ama her defasında onurunu ayaklar altına alıp arsızca koltuğunda oturmaya devam edenler aynanın karşısına geçip bunu kendilerine söylemeleri gerekir. Türkiye’de hiç kimsenin bu haysiyet fukaralarından onur ve haysiyet dersi almaya da ihtiyacı yoktur. Bizim ülkemize yaptığımız hizmetlerin şahidi milletimizdir. Artık 75 yılını geride bıraktığımız çok partili siyasi hayatımızın armağanı olan, milli iradenin üstünlüğü, demokrasi, sandık gibi kazanımlar darbelerin yol açtığı kesintilere rağmen ülkemizi en üst lige taşımıştır.

"AK Parti’yi ısrarla kirli senaryoların içine yerleştirme gayretlerini kabul etmemiz mümkün değil"

Bu başarıda en büyük pay sahibi de ülkemizin son 19 yılına damgasını vuran AK Parti’dir.  Sadece parti değil, ülke ve millet olarak da meselelerimiz konuşmak, tartışmak için başkalarının dayatmasına itibar etmedik. Aynı şekilde yolumuzu karanlık mahfillerin kirli senaryolarına göre de belirlemedik. Bizim tek pusulamız milletimizdir. Milletimizin ihtiyaçları, beklentileri, talepleridir. Biz demokrasiyi, hukuku, adaleti birileri bize dayattığı için milletimiz bunlara layık olduğu için en üst seviyede tesis etmenin gayreti içinde olduk. 81 vilayetimizin her karışına damgamızı vuran eserleri birileri mecbur kıldığı için değil milletimiz layık olduğu için hayata geçirdik. AK Parti’yi ısrarla kirli senaryoların içine yerleştirme gayretlerini kabul etmemiz mümkün değildir. 

"Organize suç şebekeleriyle de göğüs göğüse mücadele eden yegane parti biziz"

Türkiye’de bugüne kadar tek parti faşizmiyle de, vesayet ve darbe heveslileriyle de, terör örgütleri ve organize suç şebekeleriyle de göğüs göğüse mücadele eden yegane parti biziz. Yarın da bu mücadeleyi sürdürebilecek tertemiz sicile, yeterli donanıma, gereken azim ve kararlılığa sahip tek parti biziz. Kendi kirli geçmişleri bizi karalayarak örtebileceklerini sananlar bu ülkenin sosyal medya mecraları üzerinden değil demokratik mekanizmalarla yönetildiğini 2023’te bir kez daha göreceklerdir..

Bugün dünyada ülkemize uluslararası alanda iftira atan, suç yamamaya çalışan kesimlere baktığımızda arkalarında 3-4 örgütün bulunduğunu görürüz. Bunlardan biri bölücü terör örgütü PKK, bir diğeri FETÖ’dür, diğeri Batı’daki eli kanlı Ermeni örgütlerinin artığı kuruluşlardır. Şimdi bunlara bir de organize suç örgütleri mensuplarını eklediler. Esasen bir bakıma bu yapıların hepsi de aynı kaynaklardan beslenmektedir. 

"Örgütler üzerinden sunulan senaryolar üzerine balıklama atlamalarının takdirini milletimize bırakıyoruz"

Kişisel ikbal uğruna sürekli tekrarlayan siyasetçileri de bu listeye eklemek gerekiyor. FETÖ'den PKK'ya şimdi de organize suç örgütlerine kadar yeminli millet düşmanlarının malzemelerini Meclis kürsüsüne taşımakta ısrar edenleri gördükçe ülkemiz adına üzülüyoruz. Örgütler üzerinden sunulan senaryolar üzerine balıklama atlamalarının takdirini milletimize bırakıyoruz. Ülkemiz ve milletimiz için yaptıklarımız ortadadır. Daha geçen hafta Karadeniz'de keşfettiğimiz yeni bir gaz rezervinin müjdesini paylaştık. Yenilenebilir enerjiden petrole kadar her alanda eşi benzeri görülmemiş gelişmelere imza atıyoruz. Filyos Limanı'nın açılışını yaptık aynı gün. Durmuyoruz. 

"Neymiş millet açmış"

Şimdi bakıyorsunuz sözde siyasi parti genel başkanı olarak konuşanlara neymiş millet açmış. Biz ne gerekiyorsa bütün imkânlarımızı seferber ederek yapıyoruz. Yapılandırmaysa bütün yapılandırmaları yapıyoruz. Nankörlük biliyorsunuz parayla değil, onlar yine nankörlüğe devam ediyor. Milletimizden gayet güzel teşekkürler alıyoruz, bunlar millet aç diyor. Rizeliyim. Trakya'dan bütün şu andaki oradaki üreticilerin çeltik üreticisinin yaklaşımının ne olduğunu da gayet iyi biliyorum. Bundan bihaber olanlar bundan anlamaz ki. 

Çevrenin korunmasında bugüne kadar yaptıklarımızın, halihazırda yaşadığımız sorunlarla ilgili yapacaklarımızın kapsamlı bir değerlendirmesini birazdan ayrıca yapacağım. Bizim gündemimizde ülkemize ve milletimize yaptığımız ve yapacağımız hizmetlerden yedi düvele karşı verdiğimiz mücadelelerden başka konu yoktur. Her ay onlarca yol, tünel, köprü, sulama tesisleri, baraj, millet bahçesi, TOKİ açılışı yapıyoruz, bunların gözü var ama görmüyor. Beni milletim duyuyor ya yeter.

Önümüzde Türkiye - İtalya maçı var, bunu da çok çok önemsiyoruz. Takımımızın başarıyla dönmesi halinde Azerbaycan'da ikinci maçı Aliyev kardeşimizle izleyeceğiz, programımızı öyle yaptık. Önceki gün AK Gençlik E-Spor turnuvasının finalinde gençlerimizle birlikteydik.  Ülkemizden 2165 oyuncumuz ve takımımız iştirak etti. E-spor gibi alanlar 30 yaş altı gençlerimiz arasında yaygınlaşıyor. Gençlerimizin ilgisini yakından takip ediyor, E-spor'un kurumsallaşması için adımları atıyoruz. Fiber hat uzunluğumuzu 460 bin km'ye çıkardık. Ülkemize çağ atlatacak 5G teknolojisini kısa sürede Türkiye'ye kazandırmakta kararlıyız. Fiber hatları daha da uzatacağız. Bizden sonra gelenler bizi geçti. Bu uzunluğu süratle daha artırmamız lazım.

Sadece birkaç başlıkla ifade etmeye çalışmamıza rağmen hizmetlerimizi anlatmakla bitiremiyoruz. Türkiye’nin asıl ihtiyacı bu. Milletimiz bizden vaktimizi ve enerjimizi karanlık mahfillerin sinsi oyunlarıyla heba etmemizi değil ülkeyi kalkındırmamızı istiyor.

"Çevre ve tabiatımızın korunması bizim için ezelden uzanan bir davadır"

Çevre ve tabiatımızın korunması bizim için ezelden uzanan bir davadır. Parti kürsülerinden yalan ve iftiralardan ibaret iddiaları, aksi yöndeki belgeler önlerine koyduğu halde çevrecilik olmaz. Ülkenin ve milletin hayrına her projeyi çevre bahanesiyle engellemeye çalışarak da çevrecilik yapılamaz. Çevrecilik üstlendikleri görevi yerine getiremeyenlerin daha önce başlanan işleri durdurmaları hiç değildir. Türkiye’yi 81 vilayetinde olduğu gibi İstanbul’u ve benzer sıkıntıların yaşandığı diğer şehirlerimizi bu tür insafsızlıklara terk etmedik, etmeyeceğiz.

"Ankara’daki havalimanını kim yaptı ya, o havalimanını da biz yaptık"

Az önce Kılıçdaroğlu’nu, yandaşlarını dinlediniz. Gözleri var görmezler. Git Yavuz Sultan Selim’den, Osmangazi’den, Marmaray’dan, Avrasya’dan geçiver. Bu otobanları kullanmadılar mı? Ankara’daki havalimanını kim yaptı ya, o havalimanını da biz yaptık. Bundan önce böyle bir havalimanı Ankara’da var mıydı, yoktu. Aynı şekilde Çanakkale Havaalanı bu dönemde bizim eserimiz. Onlar Doğu’ya filan gitmezler. Bunlar salon sosyetesi olduğu için oralara kadar uzanamazlar. Bunlarla beraber İzmir milletvekilisin, İstanbul-İzmir Otobanı’nı biz yapmadık mı? Hâlâ bir eser var mı diyorsun. Senin hastane hayatını biliriz biz. SGK’nın başındayken orayı nasıl çökerttiğini biliriz. Biz  bu hastaneleri yaparken, bu hastanelerin niçin yapıldığını soruyor. İnsanlığımızın sağlığı için. Bu hastaneler bunun için yapıldı. Dikkat et bu hastaneler şehir hastanesi. Senin SGK’nın başında olduğu dönemde serum yoktu, tuvaletler kan revan içindeydi. Bunların hepsini rahmetli Savaş Ay seni de yerin dibine sokmuştu. Bunların neyini anlatayım ya? Her yerde hamdolsun 18 sene bunun ispatıdır. İstesen de istemesen de devam edecek. Bunlar zillet ittifakının işi değil, Cumhur İttifakı'nın işidir. 

Müsilaj sorunu

Son dönemde Marmara’da başlayan ve giderek genişleyen müsilaj sorununa da işte bu anlayışla bakıyoruz. Nasıl Haliç’i tertemiz yaptıysak inşallah bu müsilaj belasından da Marmara Denizi’ni temizleyeceğiz.  Meseleyi ilk andan itibaren titizlikle takip ettik. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız uzman ekipleriyle hemen harekete geçti. Üniversitelerimizle birlikte hareket halindeyiz. Suyun altından ve üstünden alınan numuneler TÜBİTAK’tan incelenmeye başlandı. Karada da tüm atık su ve katı atık tesislerinde denetimler yoğunlaştırıldı.

Marmara belediyeler birliğinin ev sahipliğinde Kocaeli’nde konu enine boyuna ele alındı. Haliç’i, Marmara’yı ve Boğazlar’ı koruma konusunda bugüne kadar yaptığımız çalışmaların tecrübesiyle hazırladığımız Marmara Denizi Koruma Eylem Planı’nı milletimizle paylaştık. Dün 15 bölgede karadan ve denizden temizlik çalışmaları başladı. Yarın akademik birimlerinin bu konudaki çalışmalarını değerlendirmek üzere bir toplantı gerçekleştirilecek. Kıyılarımızı bu tehditten korumak için bilimin desteğiyle yürütülmesinin önemli olduğuna inanıyoruz. Marmara Denizi’nin tamamını koruma alanı ilan ederek atık su arıtma sistemlerimizi en ileri teknolojiye taşıyarak, gereken adımaları atarak Marmara’yı temizleyeceğiz.

"Müsilaj meselesi kalıcı çözüm getirmek için stratejik planımızı 3 ay içinde tamamlıyoruz"

Müsilaj meselesi kalıcı çözüm getirmek için stratejik planımızı 3 ay içinde tamamlıyoruz. Meclis grubumuz bu konuda araştırma komisyonu korumak için gereken girişimleri başlattı. Gözbebeğimiz Marmara’yı ve İstanbul’u Silahtarağa’daki arıtma tesisinin yapımını törenle durduran arkadaşlar burası çok önemli, metroların inşaatını toprakla kapatan, Küçükçekmece’nin derelerini bakterilere teslim eden, Beykoz’daki ve Şile’deki dereleri, arıtma tesislerini işletemeyerek kire pise bulayan, pek çok yerde çöp toplamaktan bile aciz olan, her yerinden basiretsizlik akan zihniyetin keyfine bu ülkeyi terk edemeyiz.

"Kanal İstanbul’un inşasına da başlıyoruz"

Partisine bakmaksızın işine yapamayan kurumların eksikliklerini kapatmak milletimize karşı sorumluluğumuzun gereği olarak bize düşüyorsa onun da gereğini yerine getirmekten çekinmeyeceğiz. Bu çerçevede iklim dostu şehircilik anlayışının örneği, cumhuriyet tarihimizin en büyük projelerinden biri olan Kanal İstanbul’un inşasına da başlıyoruz. Planlama sahasının yarıdan fazlası yeşil alanlardan oluşan, yürüyüş ve bisiklet yollarıyla ekolojik koridorlara ev sahipliği yapacak bu proje İstanbul’un ve ülkemizin iftiharı olacaktır.

"Kanal İstanbul’u depremi tetikleyeceğinden, susuzluğa yol açacağına kadar nice zırvayla engellemeye çalışanlar  bu şehre karşı önce asgari görevlerini yerine getirsin"

Kanal İstanbul’u depremi tetikleyeceğinden, susuzluğa yol açacağına kadar nice zırvayla engellemeye çalışanlar  bu şehre karşı önce asgari görevlerini yerine getirsinler. Ondan sonra bizim projelerimize laf etsinler. Ülkemizin her köşesinde tarihe geçecek çevre yatırımları gerçekleştiriyoruz. Salda Gölü projesi bunlardan biridir.

"Çevre bir inanç ve gayret meselesidir"

Salda Gölü'ndeki su kalitesini de düzenli izliyoruz. Yılda 9 milyar adet su ambalajını geri dönüşüme kazandırıyoruz. Eşimin öncülüğünde başlayan sıfır atık projesi de BM tarafından ödüle layık görülen bir başarı hikayesine dönüştü. 93 bin kamu binasında hayata geçen bu proje ile ekonomimize 17 milyar liralık neticeler elde edildi. Geri kazanım oranı yüzde 22'ye çıkardık, şimdi yüzde 35'i hedefliyoruz. Bazıları Norveç'e bakmaktan kendi ülkesinde olup bitenleri göremiyor. Millet bahçeleri bile başlı başına bir çevre devrimidir. Çevre bir inanç ve gayret meselesidir.

Eserlerimize engel olamadılar ve ısrarla söylüyorum olamayacaklar. Siyaseti de kirli ellerin, niyetlerin operasyon aracı olmaktan kurtaracağız. Bunun için 2023 çok önemlidir. Varsın birileri ülkenin geleceğini lağımlarda arasın, biz güçlü Türkiye'yi inşa edene kadar durmadan bu yola devam edeceğiz. 

"Avrupa’da en çok ağaçlandırma yapan ilk, dünyada dördüncü ülkeyiz"

Avrupa’da en çok ağaçlandırma yapan ilk, dünyada dördüncü ülkeyiz. Kin ve nefret tohumlarının en başta gelen hedefi dünya genelinde Müslümanlar, Avrupa'da da Türklerdir. Mültecileri Akdeniz'de ölüme terk edenlerin sırtını sıvazlayanları tarih ala affetmeyecektir. Kanada'da yaşanan saldırı kin dalgasının ne hale geldiğinin göstergesidir. Pazartesi günü katılacağımız NATO Zirvesi'ndeki oturumlarda gündemimizdeki meseleleri muhataplarımızla ele alacağız. Herhangi bir geri duruş olmayacak. NATO'nun en önemli üyesi olan Türkiye, üzerine düşen görevleri hakkıyla yerine getirmiş bir ülkedir. Beklentimiz bölgemizdeki gelişmeler hususunda ülkemizin egemenlik hakları ve güvenlik hassasiyetine saygı göstermeleridir. Türkiye olarak ortak diyalog zemini geliştirme amacıyla yürüttüğümüz çalışmaları arttırmayı planlıyoruz. "

Kaynak: T24.com.tr