İBB, ZOR ANINDA YAŞLILARIN DA YANINDA
‘Zor Anında İBB Yanında’ kampanyası kapsamında düzenlenen ‘İstanbul Yaşlılara Soruyor Forumu’nda konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Memnuniyetinizin arttığı bir İstanbul var etmek, memnuniyetinizin büyüdüğü bir Türkiye var etmek, biz yöneticilerin boynunun borcudur. Bizim gibi görev yapan belediye başkanları, siyasilerin karnesinin günü, sandık günüdür. Umarım o gün geldiğinde, sizlerden alkış alırız, karnemize geçer not verirsiniz ve vatandaş o hakkını kullanırken, bize karşı hak ettiğimiz neyse, onu verir. İstanbulluların hakkını, başka kimse sizden geri alamaz” dedi.
KARTAL / İSTANBUL
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), “Zor Anında İBB Yanında” kampanyası kapsamında, “İstanbul Yaşlılara Soruyor Forumu” düzenledi. Kartal’daki Bülent Ecevit Kültür Merkezi’nde düzenlenen forum, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel’in katılımlarıyla gerçekleştirildi. Forumda; İBB Sağlık Daire Başkanlığı ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı hizmetlerinden yararlanan Aysel Sarman, Mermet Erdoğan Seyfun, Fikret Taşkıran ve Nurten Uyanık hayat hikayelerinden çarpıcı kesitler sundu. Salonu dolduran yaş almış vatandaşların sevgi gösterilerinde bulunduğu İmamoğlu da forumda bir konuşma yaptı.
“İSTANBUL'DA HİÇ KİMSEYİ GERİDE BIRAKMAYACAĞIZ”
İnsan hayatının her döneminin güzellikleri kadar zorlukları da olduğunu belirten İmamoğlu, “Ama bir şey var ki kıymetli; yalnız kalmamak, yalnız olmamak. Bu çok önemli. İhtiyaç duyduğun desteğe kavuşabilmek ve birtakım ihtiyaçlarını karşılayabilmek… Hangi yaşta olursa olsun aslında, bu sadece yaş almış büyüklerimizle ilgili değil söylediğim. Hayat, bunları elde edemezsen, biraz ağırlaşıyor, biraz yük oluyor, insanlarımızı üzebiliyor. Bu anlamda İBB olarak, bütün çalışma arkadaşlarımla diyoruz ki: İstanbul'da hiç kimseyi geride bırakmayacağız. Beraber yürüyeceğiz, beraber olacağız, herkesi kollayacağız. Ama küçük bir çocuğu ama bir aileyi ama sizin gibi çok saygıdeğer büyüklerimizi, asla geride bırakmayacağız” dedi.
“SİYASİLERİN KARNESİNİN GÜNÜ, SANDIK GÜNÜDÜR”
“Sizler, bizim büyüklerimizsiniz ve sizlerin yanında olmak, size bir lütuf değildir; bizim zorunluluğumuzdur ve sorumluluğumuzdur” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
“En zor anında Büyükşehir Belediyemiz, mutlaka insanlarının yanında olacaktır. Ve bu anlamda İstanbullular bana, sizlere hizmet etme görevini verdiyse, o zaman ben de hakkını vereceğim, layık olacağım ve sizler de bana umarım ki güzel duygularınızla, dileklerinizle dua edersiniz. Sizlere karşı sorumluyum. Bizim gibi görev yapan belediye başkanları, siyasilerin karnesinin günü, sandık günüdür. Umarım o gün geldiğinde, sizlerden alkış alırız, karnemize geçer not verirsiniz ve vatandaş o hakkını kullanırken, bize karşı hak ettiğimiz neyse, onu verir. İstanbulluların hakkını, başka kimse sizden geri alamaz. Sandıkta siz oy vereceksiniz. Ben kendimi sizlere gerçekten çok sorumlu hissediyorum. Özellikle büyüklerimize. Tabii ben kendimi, aynı zamanda bu güzel, bu cennet vatanın kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'e de sorumlu hissediyorum. Çünkü bize Cumhuriyet’i hediye ederken, olağanüstü kıymetli bir tarifle hediye etti: ‘Kimsesizlerin kimsesi olan Cumhuriyet’ dedi. O bakımdan biz, bu Cumhuriyet’in evlatları ve yöneticileri olarak, bu ülkede ve şehrimizde hiç kimse kendini kimsesiz hissetmesin diye var gücümüzle çalışacağız.”
“45 BİN YAŞ ALMIŞ VATANDAŞA EVDE SAĞLIK VE BAKIM HİZMETİ VERİYORUZ”
İBB olarak, yaklaşık 45 bin yaş almış vatandaşa evde sağlık ve bakım hizmeti verdikleri bilgisini paylaşan İmamoğlu, “Bundan dolayı çok gururluyuz. Türkiye’nin en büyük bakım ve huzurevi olma özelliğini taşıyan Darülaceze'de hizmet kalitesini yükseltmek, herkesin memnuniyetini hissetmek için elimizden gelen gayreti gösterdik, göstermeye devam edeceğiz. Büyüklerimizin oradaki ortamlarını daha iyiye taşımak ve daha güzelleştirmek için de büyük bir gayret içerisindeyiz. Yaşam Evleri’yle destek ve bakım hizmetlerini mahallelere taşıyoruz. Sanatçı Yaşam Evi'nde sanatçı büyüklerimizle bir arada olmanın gururunu yaşıyoruz ve hak ettikleri desteği, hürmeti onlara sağlama gayreti içerisindeyiz. Yeni huzurevlerinin, yeni yaşlı bakım ve rehabilitasyon merkezlerinin yapımına başladıklarımız var, proje hazırlıklarımız var. Temelini attığımız ve sonucuna ulaşmaya yakın kalan merkezlerimiz var. Yine Enstitü İstanbul İSMEK aracılığıyla 65 yaş üstü büyüklerimize yönelik yoğun eğitim programlarını başlattık ve sayısını artırıyoruz” diye konuştu.
“TÜRKİYE’DE 1,5 MİLYON YAŞ ALMIŞ VATANDAŞ TEK BAŞINA YAŞIYOR”
Yaş ortalaması 72 olan 2000 vatandaşın güncel ihtiyaçlarını karşılamak ve dijital yeteneklerini geliştirmek amacıyla kurslar açtıklarını aktaran İmamoğlu, “Biz, bütün işlerimizi yaparken, ‘Yerel Eşitlik Eylem Planı’na uygun hareket ediyoruz. Bu anlamda eşit davranma kabiliyetimizi sürekli ölçüyor ve nerede eksik isek, bu anlamda eksiğimizi kapatma yönünde özel bir gayret sunuyoruz. Yeni yaptığımız her yatırımda sunduğumuz her hizmette özellikle işte gözetilmesi gereken hangi grup var ise, ona dönük hizmetleri ve projeleri hayata geçiriyoruz. Bu projelerimizi, özellikle büyüklerimizin gözlerinden bakarak, onların ihtiyaçlarını sizleri dinleyerek belirliyor, varsa eksikleri görmeye çalışıyor, yeniliyoruz ve hizmet kalitemizi de arttırıyoruz” ifadelerini kullandı. Türkiye genelinde yaklaşık 1,5 milyon yaş almış vatandaşın tek başına yaşadığı bilgisini paylaşan İmamoğlu, “Geçim zorluğu yaşayan en önemli gruplardan birini de bu anlamda saygıdeğer büyüklerimiz oluşturuyor. İstanbul'da da bu anlamda tespitimiz vardır ve ne yazık ki ihtiyacı olan büyüklerimizin varlığı mevcuttur” şeklinde konuştu.
“BÜYÜKLERİNİ İHMAL EDEN BİR ÜLKE VAR İSE, KENDİ GEÇMİŞİNİ İHMAL EDİYOR DEMEKTİR”
Bu sorunların tek başına belediyelerin imkanlarıyla çözülemeyeceğine vurgu yapan İmamoğlu, “Ülkemizi yöneten insanlar, bu konuda çok hassas davranmalı ve mutlaka büyüklerimizin ihtiyaçlarını karşılayarak, hiç kimseye muhtaç olmamalarını sağlamak zorundadır. Zira eğer büyüklerini ihmal eden bir ülke var ise, kendi varlığını, kendi geçmişini ve kendi değerlerini ihmal ediyor demektir. Asla buna fırsat vermeyeceğiz. Buna izin vermeyeceğiz. Sizlere hakkınız olan yaşam kalitesini sunmak, hakkınız olan hürmeti sadece sözde değil, uygulamalarıyla da göstermek bu ülkenin bütün yöneticilerine ve bizlere dönük düşen vazifedir. Sizlere sunduğumuz hizmetlerde daha da iyileştirilmesini istediğiniz birtakım hususlar var ise, bunları düşünerek bizlere belirtmeniz, taleplerinizi iletmeniz bize mutluluk verir, güç verir ve kendimizi daha kaliteli hizmet sunmaya dönük yol almamızı sağlar. Unutmayınız ki kıymetli büyüklerimiz, bugüne kadar varlığınızla, geçmişteki hizmetlerinizle, ürettiklerinizle İstanbul sizindir, ülkemiz sizindir” ifadelerini kullandı.
“MEMNUNİYETİNİZİN ARTTIĞI BİR İSTANBUL VAR ETMEK, BİZ YÖNETİCİLERİN BOYNUNUN BORCUDUR”
Çocukluğunun hemen her yaştan aile fertleriyle birlikte geçtiğini kaydeden İmamoğlu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Muhteşem şeyler öğretti bana bu büyüklerim. Ve büyüklerimle bir arada olmak, en çok da topluma karşı olan saygımı büyüttü, büyüklere karşı olan hürmetimi büyüttü. Söz söylerken, konuşurken şu örneği veririm: Beni dinleyen bir evde mutlak bir çocuk vardır. Ona örnek olmak isterim. Konuşmalarımın düzgün olması ve ahlaklı olması, nitelikli olması, üretici olması benim için çok kıymetlidir. Tabii bunun bir başka yüzü daha var: Benim konuşmamdan rahatsız olmayan, ‘Aferin bu delikanlıya, aferin bu yöneticiye’ diyen, beni dinleyerek bunu söyleyen büyüklerim olsun istiyorum. Her biriniz büyüğümsünüz. Umuyorum sizlerin başını öne eğdirmiyor, sizleri mahcup etmiyorum. Hepinize yürekten teşekkürler. Memnuniyetinizin arttığı bir İstanbul var etmek, memnuniyetinizin büyüdüğü bir Türkiye var etmek, biz yöneticilerin boynunun borcudur. Allah bizi size mahcup etmesin.”