Meclis, Özturan ve Kocamaz…

Büyükşehir Meclisini izlerken, kamplaşmanın, kindarlığın, kepazeliğin, hazmedememenin, dar görüşlülüğün her türlüsünü görebiliyoruz.

Millet hizmet istiyor. Cumhur ittifakı elinden gelen her türlü oyunlarla bunu engellemeye çalışıyor!

Bu yetmezmiş gibi, çakma bir siyaset figürü ise, bu hizmet engelleyicilerin peşinden kendine vazife çıkarmaya çalışıyor.

Mersin tarihi bir dönemeçten geçiyor. Yollar yapılıyor, altyapıda MESKİ tarih yazıyor.

Kırsal mahalleler hiçbir dönemde görmedikleri hizmetleri alıyor, sosyal hizmetlerde bütün Türkiye’nin dikkatlerini topluyor.

Başkan Seçer için ne derseniz deyin ama hakkını yemeyin. 13 ilçede her alanda hizmet yürüttüğünü görüyoruz. Her şey ortada. Meclis sunumlarında, anlatımlarında, basında, halkın memnuniyetinde ne olduğunu görüyoruz.

Yapılan her şey Mersin’e yakışıyor.

Biraz vicdanınız varsa, Mersin’i seviyorsanız, namusluca düşünebiliyorsanız adaletli olun. Yiğidin hakkını yemeyin.

Mersin her alanda hizmet alıyor. Mersin artık kötü olaylarla değil, güzel haberlerle Türkiye’nin gündeminde.

Bir taraftan Cumhur ittifakı ve “çapsız”, dar ufuklu, Mersin ve Tarsus’a 25 yıl kaybettiren Burhanettin Kocamaz, öte yandan günün 18 saatini Mersin halkına hizmet etmek için kendini adamış Vahap Seçer var.

Aslında her şey ortada. Kocamaz 3 milyar borç bıraktı. Seçer bunun bir milyarını ödedi. Çünkü çok yüksek faizle borç alan Kocamaz israfçı yönetme anlayışlıya borç üstüne borç biriktirdi.

Kocamaz dört yıl önce bir katlı kavşak yaptı 64 milyona. Seçer dört yıl sonra daha büyük bir katlı kavşağı 44 milyona yaptı.

Kimin vatansever, kimin namuslu ihale yaptığı, kimin dürüst olduğu ortada. İşten çıkarma diyen Kocamaz, kendi döneminde mağdur ettiği işçilerin ahı hala onun üzerinde.

Cumhur ittifakı artı Kocamaz kıskançlık içinde Vahap Seçer’ in hizmetlerinin peşinden sürükleniyorlar. Seçer’ in hızına yetişemiyorlar.

Meclisi tıkama, iş yaptırmama girişimleri ise vatandaşı çileden çıkarıyor. Ak Parti grup sözcülüğüne getirilen Zafer Özturan, hayal dünyasında git gelleri yaşıyor. Her defasında eline mikrofonu aldığında seçim mitinglerindeymiş gibi hayal kuruyor.

İşi gücü Türkiye’nin içinde bulunduğu sıkıntıları görmeyerek pembe tablo çizmek. Gerçekten bunlara inanarak mı söylüyor. Yoksa kendini geleceğe hazırlamak için bir yerlere mesaj mı veriyor anlayamadık.

Özturan’ın göz göre göre pembe tablo çizmesi herkesi hayrete düşürüyor. Ayrıca bu tavrı kendisini de siyaseten yükseltmiyor çok diplere çekiyor.

O konuştuğu zaman kendi arkadaşları bile bıyık altından gülüyorlar. İyi ki maskeleri var da çok belli olmuyor. Zafer Özturan’a kalsa Türkiye dünya lideri. Her şey güllük gülistanlık!

Akdeniz için hazırlık yaptığı dillendiriliyor. Gültak sözcülük yaptığında hiç değilse biraz gerçekçi olmaya çalışıyordu. Özturan ise, hala “benim babam senin babanı döver” seviyesinde.

Siyaset sınırsız efendiliktir. Hayal dünyasında dans edip, gerginlik yaratacak gösterişli laflardan, içi boş söylemlerden kaçınmaktır.

Sözcülük anlaşılan çok yakışmamış Özturan’a. Biraz acemice davranıyor. Kaş yapayım derken göz çıkarma misali. Bir iki Ak Partili meclis üyesi ile görüştüm. Onlarda “ne söyleyebiliriz ki” diyerek geçiştirmek istediler.

Büyükşehir'e yönelik engellemelerin siyasi olduğunu vurgulayan Seçer, “Siz duymuyorsunuz ama millet duyuyor" ifadelerini kullandı. Ne kadar da haklı.

Sözün bittiği yerdir. Bir şehrin gelişmesini, sağlıklı hizmet almasını engellemek hangi aklın ürünüdür bilinmez ama, halkın cevabının er geç nasıl sonuçlanacağını aklı başında herkes bilir.

Her şey ortada. Kocamaz’ın enkazı, MHP’nin cambazı, Ak Partinin pembe gözlüklü sözcüsü böyle olursa, iyi ki Mersin’in de dürüst ve çalışkan Vahap Seçer’i var.

Mental yorgunluk her alanda hissediliyor artık.

İBRAHİM YALÇINER