Nebati: 20 Aralık’ta kura hiçbir müdahale yapılmadı
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, ekonomideki sıcak gelişmeleri, dövize endeksli mevduat hesabı uygulamasının detaylarını ve son durumu katıldığı televizyon programında anlatıyor.
Kurdaki düşüşün ardından fiyatları düşürmeyenlerle ilgili hangi adımlar atılacak? Yaz aylarında Türkiye'de nasıl bir ekonomik iklim bekleniyor? Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati katıldığı bir televizyon programında cevaplıyor.
Bakan Nebati'nin açıklamalarından satır başları şöyle:
Türkiye'de cımbızlama bir hastalık haline dönüştü. Bir bakıyorsunuz bir cümleyi almış bunu kullanıyorlar. Bunu hastalıklı bir şekilde ortaya sürmek, hastalık diyorum buna. Sosyal medyada kim olduğunu belli olmayan birileri, hakaret ediyor, cımbızlama yapıyor buradan algı operasyonu yapmaya çalışıyorlar.
DOLARDA SON DURUM
Bugün Merkez Bankası 12 Lira olarak açıklamıştı. Artık insanlar dolar indi mi çıktı mı diye bakmayacak. TL mevduat sahipleri koruma altında, yükselişten etkilenmeyecek. 18 liraya giderkenki rakamlar sürekli değişti ve yukarı doğru değişti. Dolardaki bu radikal düşüşten sonra bunun salınımlarının hafif gelmesi beklenemez. Salınımı görebiliyoruz, takip edebiliyoruz. Her şey kontrol altında. Türkiye'nin gerçekliği ile uyuşmayan yapay bir fırtına estirildi. Piyasayı izliyoruz, ikaz ediyoruz, sonra gereğini yapıyoruz. Biz dış saldırı yapacak bütün yolları kapattık. Çok net bir şekilde işimize hakimiz.
"20 ARALIK GECESİ KURA HİÇBİR MÜDAHALEDE BULUNULMADI"
Merkez Bankası müdahale ederse açıklamak zorunda, dolaylı müdahale de belli bir müddet sonra zaten gözüküyor. Kesinlikle hiçbir şekilde kura müdahale edilmedi. Çok sığ bir piyasa ve insanların psikolojisi ile oynuyorlar. Dövizi bilerek yükseltmek intihardır, böyle bir şey olmaz. Türkiye'de herkes dolara bakar. Döviz değil direk dolara bakar. Bizim bir hocamız vardı. "Ne zaman ki televizyonu açtınız, doları görmeye başladınız homoekonomikus olmuşuzdur." derdi.
"PSİKOLOJİK HARP UYGULADILAR"
Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere hep şunu söyledik. Tamamen psikolojik bir harp haliydi, 20 Aralık gecesine kadar.
Katar ile sahte belgeler yayınladırlar. Psikolojik harp uyguladılar. Küçük yatırımcıları döviz almayı teşvik ettiler. Küçük yatırımcı için 50 bin lira bütün varlığıdır belki de. Bunun hakkını nasıl ödersiniz.
"DÖVİZ GİDİYOR' DİYENE DAVA AÇIN"
Küçükler büyüklerinden peşinden koşup giderler. Medya kanallarında 'dolar gidiyor bir an önce gidin dolar alın' deniyorsa, bir eski Merkez Bankası başkanı 'gidin dolar alın' diyorsa... Hayatının en büyük falsosunu yaptı. Bak size klavuzluk yapanların derdi siz değilsiniz, derdi başka bir şey. Bundan keyif aldılar ve küçükleri yaktılar.
Bireysel yatırımcılara diyorum ki, ben size demedim mi bu bir köpük buna uymayın diye. Ben oyun oynamadım, sen oyun oynadın, galeyana getirdin. Kim ki sosyal medyasında size döviz gidiyor kendinize tedbir alın diyorsa gidin o kişilere dava açın.
"FAİZİN ARTIRILMAMASI GEREKTİĞİNE İNANIYORUM"
Dünya ekonomi modelleri sürekli olarak değişiyor. Kullanılan ekollerin hangi şartlarda, hangi sonuçlar doğuracağına dair beklentilerdir. Türkiye 2002 yılında yola çıkarken bir model çizdi ve bu model ile yürüdü. Cari açık fazla, dışardan bol bol döviz geliyordu. O dönemdeki şartlar ve beklentiler, iç dinamikler bunu gerektiriyordu. 2013 yılında Türkiye bir şeyin farkına vardı. Enflasyon düşmüş, faiz onun da altında. Şahane bir tablo var. Cumhurbaşkanımız sorunları görüyor. Rakamlar imdat demeye başlıyor. Türk liram çok değerli bir yanlışlık var. Ekonomi imdat üretim yok diye bağırıyor. En tehlikelisi çok fazla sıcak para var. Haberli gelmediği gibi, habersiz de gidiyor. Cumhurbaşkanımız da bu yönde adımlar atmaya başlıyor. 14 Mayıs'ta söz aldım o gün dedim ki "Türkiye siyasal bağımsızlığını kazanmıştı, bugün de ekonomik bağımsızlığını kazandı." IMF'ye son taksit ödenmişti.
Kaynak: Karar.com