Ukrayna’da bombalanan tiyatrodaydı: Kulak zarımın patlamadığını çığlıkları duyunca anladım

Rusya’nın 24 Şubat’ta işgal ettiği Ukrayna’nın günlerdir kuşatma altındaki Mariupol kentinde yaşayan öğretmen Mariia Rodionova (27), çoğu çocuk ve kadın yüzlerce sivilin sığındığı tiyatro binasında kalıyordu. O tiyatro, geçen çarşamba 525 kiloluk bir bombanın hedefi oldu.

Fotoğraf: Reuters

Bir apartmanın dokuzuncu katındaki evini terk edip iki köpeğiyle tiyatroya sığınan Rodionova patlama sesi nedeniyle kulağının zarının patladığını sandı ancak yaşanan can pazarından yükselen çığlıkları duyunca patlamadığını anladı.

SSCB döneminden kalan, bine yakın kişinin sığındığı belirtilen tarihi yapıda kaç kişinin öldüğü bilinmiyor. Saldırıdan bir gün sonra belediye meclisinden 130 kişinin kurtarldığına dair açıklama geldi. Sonrasında başka bilgi paylaşılmadı. Rodionova ve o anları yaşayan Vladislav’ın BBC’ye anlattıkları dehşetin boyutunu gözler önüne seriyor.

Ukraynalı öğretmen o sabah yakındaki bir açık mutfaktan köpekleri için balıkların artıklarını almaya gitti. Kent semalarında Rus uçakları vardı. Balık artıklarını aldıktan sonra köpeklerinin su içmediği aklına geldi ve dönüşte binanın ana girişindeki, sıcak su dağıtılan noktada kuyruğa girdi. Saat 10:00’u gösteriyordu. Birkaç dakika sonra bomba düştü.

‘Bir adam ona siper oldu’

Mariaa Rodionova. (Fotoğraf: BBC)

Tahayyül edilemeyecek kadar büyük bir gürültü koptu. Onu kırılan camların sesi ve toz bulutu takip etti. Arkalarda duran bir adam onu duvara doğru itti ve kendini siper etti. O sırada bir başka adam patlamanın etkisiyle cama yapıştı ve camla birlikte aşağı düştü. Başından yaralanan bir kadın adama yardıma koştu.

Mariupol’de Ukrayna Kızılhaçı için gönüllü çalışan Rodionova, ilk patlama anında kulağında duyduğu acı sonrasında hala duyabildiğini, insanların acı içinde çığlık attığını fark edince, “Bekleyin ikinize de yardım edeceğim ilk yardım çantamı alıp” diye seslendi. Ancak çanta tiyatro binasının içindeydi ve içeri girmek imkansızdı.

İki saat süreyle öylece oturdu kendi deyişiyle ‘şoktaydı’, etrafı moloz yığınlarıyla kaplanmıştı.

10 gün kaldığı tiyatroda sahnenin olduğu yere yakın bir yerde kalan, orada etrafında olan en az 30 kişinin hayatını kaybettiğine kesin gözüyle bakan Rodionova, bavuluna bağladığı köpeklerini de saldırıda kaybetti. “Onlar benim için her şeyden önemliydi. Çok çok üzgünüm” diyen Ukraynalı öğretmen saatlerce aradı ama köpeklerin izine rastlayamadı.

Beş yaşındaki çocuk, ‘Ölmek istemiyorum’ diye bağırıyordu

O sabah orada olan bir başka isim çilingirlik yaparak geçimini sağlayan Vladislav’dı (27). Tiyatroda kalan birkaç arkadaşına bakmaya gitmişti. Ana girişe yaklaştığında patlama oldu. Vladislav o anları şöyle anlatı: “Korkunç şeyler oldu. Çok sayıda kişi kanlar içindeydi. Çoğunda büyük yaralar vardı. Bir anne enkazın altındaki çocuklarını bulmak için feryat ediyordu. Beş yaşındaki bir çocuk, ‘Ölmek istemiyorum’ diye bağırıyordu.

Britanya’nın başkenti Londra merkezli, uydu istihbarat hizmeti sunan McKenzie Intelligence Services’in BBC için yaptığı değerlendirmede, ‘lazer güdümlü bir bomba, KAB-500L veya benzeri olduğunu düşündükleri’ ifade edildi.

‘Çocuklar’ yazmasına rağmen…

ABD’li şirket Maxar’ın yayınladığı, tiyatronun vurulmasından birkaç gün öncesine ait uydu görüntüleriyse tiyatronun önündeki çimlerin üzerinde Rusça “Çocuklar” yazdığına işaret ediyor. Yani tiyatronun bilinçli olarak hedef alındığı tezini güçlendiriyor. Ruslarsa, sivillerin olduğu binaları vurduklarına yönelik tüm açıklamaları reddettikleri gibi tiyatroyu da hedef almadıklarını savunuyor.

Tiyatro binası bombalanınca Rodionova gibi çok sayıda kişi bavullarıyla ortada kaldı. Nereye gideceklerini, ne yapacaklarını bilemiyorlardı ve saldırılar devam ediyordu. Etrafına bir göz attı ve bu haldeki bir kentte başka bir sığınak aramanın anlamsız olduğunu düşünerek ayrılma kararı aldı.

Yürüyerek terk etti

İnsanlar panik içinde kenti terk etmeye çalışıyordu. Bazı araçlara işaret etti. Kimse onu almadı. Yürüyerek kenti terk etti. Önce Pişçanka adlı bir köye vardı. Orada karşılaştığı bir kadın ona çay ve yemek ikram ederek geceyi yanında geçirmesini teklif etti. Ertesi sabah yeniden yollara düştü Melekine’ye vardı. Sokağa çıkma yasağının sona ermesini orada bekledi. Bir gün sonra Yalta sonraki gün Berdyansk’a ulaştı.

Bir aydır karadan, havadan ve son birkaç gündür denizden saldırıya uğrayan Mariupol’de sular akmıyor, elektrik yok, ısıtma yok. Orada anneannesiyle yaşadığı evden ayrılıp tiyatroya giderken onu ikna edemeyen Rodionova kısa vadede, “Burası benim evim. Ben burada ölmek istiyorum” diyen yaşlı kadının yaşadığına dair haber alacağını umut ediyor; uzun vadedeyse bir gün Mariupol’e dönebilmeyi.

Kaynak: Diken.com.tr