Yıllarca yasadışı yollarla el değiştiren Gılgamış Rüya Tableti yazıldığı topraklara dönüyor

3 bin 500 yıl önce yazılan Gılgamış Destanı'nın eksik parçası olduğu tahmin edilen 'Gılgamış Rüya Tableti'nin yazıldığı topraklara geri dönmesi bekleniyor. ABD'deki yerel mahkeme Irak'ta bir müzeden yasadışı yollar ile alınan tabletin yıllarca yasadışı bir şekilde el değiştirildiğini belirterek tablete el koydu.

ABD'nin New York eyaletinde bir bölge mahkemesi, ülkeye yasadışı yollardan sokulduğu gerekçesiyle 'Gılgamış Rüya Tableti' isimli 3 bin 500 yıllık esere el konmasına karar verdi. Dünyanın en eski edebiyat eserlerinden biri sayılan Gılgamış Destanı’nın bir bölümünün yazılı olduğu tablet, Oklahoma'daki İncil Müzesi'nde sergileniyordu. Mahkeme kararının ardından tabletin Irak'a iade edilmesi bekleniyor.

'YILLARCA YASADIŞI YOLLARDAN EL DEĞİŞTİRDİ'

ABD Adalet Bakanlığı'nın internet sitesinden yapılan açıklamada, ilk olarak Irak'ta bulunan tabletin ABD'ye yasadışı yollardan girdiği belirtildi. Amerikan hükümeti davada, tabletin 2003 yılından bu yana yasadışı yollardan el değiştirdiğini, son olarak Auction House isimli uluslararası müzayede evi tarafından Oklahoma City'deki Hobby Lobby isimli bir dükkana satıldığını ve kentteki İncil Müzesi'nde sergilenmeye başladığını belirtmişti.

AKAD DİLİNDE YAZILAN TABLETİN GILGAMIŞ DESTANI'NIN BİR PARÇASI OLDUĞU ANLAŞILDI

Bakanlığın davanın karara bağlanması sonrasında yaptığı açıklamada da, “2003 yılında, ABD'li bir antika satıcısı, Londra'daki bir madeni para satıcısının aile üyesinden kirle kaplı ve okunamayan Gılgamış Rüya Tableti'ni satın aldı. Eski Eserler Satıcısı ve bir ABD çivi yazısı uzmanı, tableti, içeriğini gerektiği gibi beyan etmeden uluslararası postayla Amerika Birleşik Devletleri'ne gönderdi. Tablet ithal edilip temizlendikten sonra çivi yazısı uzmanları tabletin Gılgamış destanının bir bölümünü taşıdığını anladı. Tablet yaklaşık 6 inçe (15.24 cm) 5 inç (17.7 cm) ölçülerindedir ve Akad dilinde yazılmıştır” ifadeleri yer aldı.

'İADE YOLUNDA ÖNEMLİ BİR DÖNÜM NOKTASI'

ABD'li yetkililer tableti 2019 yılında müzeden almıştı. Davanın sonuçlanmasının ardındansa, New York Savcı Vekili Jacquelyn M. Kasulis "Bu el koyma, dünya edebiyatının bu nadir ve eski başyapıtını menşe ülkesine iade etme yolunda önemli bir dönüm noktası temsil ediyor" dedi. Adalet Bakanlığı Suç Birimi'nden Başsavcı Yardımcısı Kenneth A. Polite Jr. ise "Gılgamış Rüya Tabletine el konulması, Bakanlığın ABD sanat piyasasından, kaçırılan kültürel varlıkları ortadan kaldırma konusundaki kararlılığını gösteriyor" ifadelerini kullandı.

GILGAMIŞ DESTANI NEYİ ANLATIYOR?

12 tablet üzerine çiviyle yazılan Gılgamış Destanı, antik Mezopotamya'dan günümüze ulaşan en eski edebiyat eseri sayılıyor

Gılgamış: Ölümsüzlüğü arayan bir kralın öyküsüdür. Destana konu olan kral Gılgamış İÖ. 3000 yıllarının ilk yarısında Mezopotamya’daki Uruk kentinde hüküm sürmüştür.

Ölümsüzlüğün ve bilginin peşindeki insanı yücelterek anlatan Gılgamış Destanı, günümüze kalabilmiş, bilinen en eski destandır.

Gılgamış Destanı, Akat ve Sümer dillerinde yazılmış tabletlerden derlenmiştir. Bunlardan günümüze 12 tablet kalabilmiştir. Ama bu tabletler eksik olduğu için destan metninin bütünü elde edilememiştir.

1855’te Ninova’da yapılan kazılarda, Asur Kralı Asurbanipal’in bulunan bu tabletlere daha sonra Türk-İran sınırında ve Irak’taki Nippur kenti kazılarında bulunan tabletler eklenmiştir. Ayrıca Türkiye’de Sultan Tepe ve Boğazköy’de yapılan kazılarda da destanını bazı bulunmuşsa da henüz tümü gün ışığına çıkarılmamıştır.

GILGAMIŞ DESTANI TABLETİ

Bu tabletlerdeki metne göre destan, Gılgamış’ın özelliklerini övgüyle anlatarak başlar. Yarı insan, yarı tanrı olan Gılgamış karada ve denizde olan biten her şeyi bilen başarılı bir yapı ustası ve yenilmez bir savaşçıdır. Destanının, öbür bölümlerinde Gılgamış’ın başından geçen serüvenler anlatılır. İlk serüven Gılgamış ile Gök tanrısı Anu arasında geçer. Halkına acımasız davrandığı için Gılgamış’a öfkelenen Anu, onu öldürmek için vahşi bir hayvan olan Enkidu’yu üzerine salar.

DESTANIN RÜYA TABİRİ KISMI KAYIP

Enkidu ile Gılgamış arasındaki savaşta Gılgamış üstün gelir. Daha sonra Enkidu Gılgamış’ın en yakın dostu ve yardımcısı olur. Bunun ardından gelen serüven Gılgamış ile aşk tanrıçası İştar arasında yaşanır. İştar Gılgamış’a evlenme önerisinde bulunur. Gılgamış bunu red eder. Onuru kırılan İştar Gılgamış’ı öldürmek için yeryüzüne bir boğa gönderir. Gılgamış, Enkidu’nun da yardımıyla boğayı öldürür. Enkidu rüyasında, boğayı öldürdüğü için tanrılar tarafından ölüme mahkum edildiğini görür.

Destanın bundan sonraki bölümüyle ilgili tabletler bulunamamıştır. Ama, destanın devamının yer aldığı Gılgamış’ın Enkidu için yaktığı ağıtı, düzenlediği görkemli cenaze törenini, sonunda Enkidu’nun ölüler dünyasına göçtüğünü anlatan tabletler bulunabilmiştir. Destanda Enkidu’nun ölümünü Tufan öyküsü izler. Tufan, yeryüzünün sularla dolup taşmasının öyküsüdür.

Gılgamış destanında Tufan’ı tanrıça İştar ve Bel’in başlattığı anlatılır. Gılgamış, Tufan’dan kurtularak sağ kaldığını öğrendiği Utnapiştim’i bulmak üzere yola çıkar. Utnapiştim ölümsüzlüğün sırrını bilen bir bilgedir. Utnapiştim’i bulan Gılgamış, onun verdiği ölümsüzlük otuyla gençliğine yeniden dönecek ve ölümsüzlüğe kavuşacaktır. Ama, destanının insanlar için en üzücü bölümü burada başlar. Çünkü Gılgamış ölümsüzlük otunu yemeye fırsat bulamadan onu bir yılana kaptırır ve Uruk’a eli boş döner.

Bazı kaynaklar, Gılgamış’ın ölümsüzlük otunu halkıyla birlikte yemek istediğini belirtir. Destan Gılgamış’ın ölüm karşısında acı yenilgisiyle biter.

Kaynak: Karar.com