Türkiye 2011 yılında çıkışa çok yaklaştığı orta gelir tuzağında refahın eşiğindeki son virajda takılıp kalsa da, halen tüm umutların tükendiği noktada değil..
Güçlendirilmiş ve geçmişin hatalarından da dersler çıkarılarak restore edilecek Parlamenter sistemden beslenen katılımcı Demokrasiye dönüş, tarafsız yargı eliyle adaletin yeniden tesisi umutları yeniden yeşertecek öncü adımların olmazsa olmazları…
Bu tartışılması bile anlamsız on koşullar gerekli ama yeterli mi, sorusunu çıkarıyor karşımıza…
Yeterlilik için ekonomide, verimlilikte, teknolojideki baş döndüren gelişmelere ayak uyduran üretimde büyük dönüşümü sağlayacak yeni bir hikâye yazılması gerekiyor…
Bunun içinse eğitim alanında radikal adımların atılarak, başlatılacak bu büyük dönüşüme ayak uyduracak alt yapının tesisi şart…
On yıl önce Türkiye’ nin girdiği açmazdan çıkması bugüne oranla çok daha kolaydı, dünyadaki gelişmeler çıkılacak yolculuğu çok daha zorlu koşullara mahkûm etmiş bulunuyor…
Sanayileşme çağını ıskalamış toprakların, bilişimin damgasını vurduğu teknoloji çağıyla olan sınavı yitirmesi, telafisi imkânsız yıkımlara yol açabilir…
Kaldı ki, bilişim alanındaki gelişmelere ayak uydurulsa bile, gelmekte olan yeni dalga, ülkenin yaratacağı pastanın büyüklüğü yanında adil paylaşımına da duyarlı…
Bir başka ifadeyle refahın nasıl paylaşıldığı, toplumsal kesimlerin pastadan ne kadar pay aldıkları bugün dünden çok önemli…
Bu alanda üzerinde durulması gereken çarpıcı örnekler var karşımızda…
Örneğin, teknolojiden çok yer altı zenginlikleri ve tarımsal potansiyeliyle orta gelir tuzağından kurtulan ilk Güney Amerika ülkesi Şili…
Şili, 2010 yılında kişi başı gelir anlamında Türkiye ile aynı seviyede iken son on yılda 15 bin dolarlar * düzeyine erişti…
Bu performansı sürdürebilmesi, yeniden tuzağa yakalanmaması için büyümeyi arttırarak sürdürmesi gerekiyor ancak refahın paylaşılmasında yaşanan sorunlar ülkenin önündeki en önemli engeller…
Şili bu refah düzeyine ulaşan ülkeler arasında en kötü gelir dağılımına sahip ülke konumunda…
Tüm dünyanın gıptayla izlediği bir başka tuzaktan kurtulma öyküsü Güney Kore’ ye ait…
İhracat ağırlıklı büyümesini teknolojiyle besleyen Güney Kore, bugün eriştiği 30 bin doların* üstüne çıkmış milli gelirle, 20 yıla sığdırdığı nefes kesen yolculuğun yeni bir evresine geçmiş bulunuyor…
Güney Kore, orta gelir tuzağında mahkûm edildiği baskıcı iktidarlardan kurtularak, ekonomide olduğu gibi yönetim sisteminde de orta demokrasi çizgisini aşma başarısını elde etti etmesine ancak refahın paylaşılmasında halen çözmesi gereken pek çok sorunla karşı karşıya…
Son ve tüm dünyanın şaşkınlıkla izlediği son örnek Çin…
Emek yoğun sektörlerin ağırlıkta olduğu 20 yıl öncesinin küresel üretim atölyesi görünümlü ülke, bugün teknoloji alanında attığı dev adımlar yanında dünyanın en büyük ikinci ekonomisinin büyüttüğü pastayla çok ciddi bir yeni dönemin eşiğinde…
2020’ de pandemiye rağmen kişi başı milli gelirde 10 bin dolarlık kritik eşiği rahatlıkla aşan Çin, 2021’ de çok daha büyük bir ivmeyle 12 bin dolarları aşacak görünümde..
Üstelik dünün ucuz emek gücüne dayalı üretim üssü artık dünyanın en büyük teknoloji üretim ve ihracatçısı…
Despotik tek parti iktidarı yanında oldukça güçlü bürokratik kurumlara sahip Çin, refahı arttırarak orta gelir tuzağından kurtulmayı başaracak mı?
Demokratikleşme olmadan 1,4 milyar nüfusa sahip Çin, gelişmiş ülkeler kategorisine geçebilecek mi?
Önümüzdeki yakın dönemde tüm dünyanın gündeminde Çin ve Çin’ deki gelişmeler yer alacak…
Türkiye küresel gelişmelerin neresinde derseniz?
Makalenin girişinde ifade etmeye çalıştığım gibi, kaçırdığı treni yeniden yakalaması için yapması gerekenler ortada…
Ya bilişim çağına uygun yeni bir hikâye yazacak, ya da orta gelir tuzağının ikliminde zaman yitirecek…
*Seçilmiş ülkeler kişi başı milli gelir (dolar olarak)**
2000 | 2005 | 2010 | 2012 | 2015 | 2018 | 2020 | |
ABD | 36.334 | 44.114 | 48.466 | 51.602 | 56.863 | 63.064 | 63.414 |
Çin | 959 | 1.753 | 4.550 | 6.300 | 8.016 | 9.905 | 10.435 |
G. Kore | 12.257 | 19.402 | 23.087 | 25.467 | 28.732 | 33.423 | 31.631 |
Şili | 5.074 | 7.599 | 12.808 | 15.351 | 13.574 | 15.888 | 13.232 |
Türkiye | 4.337 | 7.456 | 10.743 | 11.796 | 11.006 | 9.454 | 8.536 |
**Dünya Bankası verileri
Abdullah AYAN
Yazarımızın diğer yazıları:
YEREL
19 Aralık 2024YEREL
19 Aralık 2024YEREL
19 Aralık 2024YEREL
19 Aralık 2024YEREL
19 Aralık 2024YEREL
19 Aralık 2024YEREL
19 Aralık 2024