0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin sığınmacı politikaları Rusya-Ukrayna savaşıyla bir kez daha tartışma konusu.

AB, Ukraynalılar için jet hızıyla geçici koruma statüsü çıkarırken, Suriye, Afganistan, Irak veya Afrika gibi diğer çatışma bölgelerinden gidenler için süreç hayli farklı.

Suriye, Afganistan, Irak veya Afrika gibi ülkelerdeki çatışmalardan kaçanların iltica başvurusu yapabilmesi için Avrupa Birliği ülkelerine ayak basması şart. Birçok kişi yasal yollardan AB’ye kabul edilmeyeceğini bildiği için Akdeniz üzerinden canını tehlikeye atarak botlarla tehlikeli bir yolculuğa çıkmak zorunda.

AB’nin kendi istatistiklerine göre sadece 2021’de ‘umuda yolculukta‘ 3 bin 29 kişi denizde yaşamını yitirdi.

‘Diğerleri‘ için AB ülkelerine giriş ülkeleriyse genellikle İspanya, İtalya ve Yunanistan.

Ancak sığınmacılar daha yolculuk sırasında bile yoğun bir ‘geri itme‘yle karşılaşıyor. Örneğin Yunanistan’ın geri itmeleri sonucunda çok sayıda göçmenin denizde hayatını kaybettiğine yönelik haberler birçok kez dünya basınında yer buldu.

Geri itme sorununu aşıp Akdeniz’deki bu tehlikeli yolculuğu tamamlayanlar içinse çok bezdirici bir süreç başlıyor.

Yasalara göre sığınmacılar iltica için ayak bastıkları ülkenin yetkili makamlarına başvurmak zorunda. Bu başvuru diğer ülke vatandaşları için ‘geçici’ değil ‘uluslararası koruma başvurusu’ adı altında alınıyor. Geçici koruma sağlanan kişi hemen iş bulup çalışabilirken, uluslararası korumaya başvuran kişiye bu hak dokuza ay sonra veriliyor.

Uluslararası korumada başvurunun kabul edileceğinin garantisiyse yok. İstatistiklere göre kabul oranı yüzde 40.

Kişilerin başvuruları bireysel değerlendiriliyor. Aylar, hatta bazen yıllar süren tarama, araştırma ve mülakat gibi aşamaların geçilmesi gerekiyor. Başvuru sahibinin ülkesine neden dönemeyeceğini, dönerse hayatının tehlikede olacağını kanıtlaması isteniyor.

Ukraynalılar için süreç nasıl işliyor?

AB ülkeleri savaşın başlamasından 10 gün sonra oy birliğiyle 2001’de çıkarılan ama bugüne kadar hiç kullanılmayan AB Geçici Koruma Yönergesi’ni hayata geçirdi.

Şu anda Ukrayna’daki savaştan kaçanlara ve ailelerine ‘geçici koruma statüsü‘ veriliyor.

Söz konusu statü Ukraynalı sığınmacılara AB ülkelerinde oturma izni alabilme imkanı sağlıyor. Ukraynalılar ayrıca eğitim ve sağlık hizmetlerinden faydalanıp çalışma izni sayesinde iş bulma olanağına sahip.

Geçici koruma statüsünde sosyal refah yardımı, barınma yardımı ve geçim yardımı gibi imkanlar da var.

Daha önce Ukrayna vatandaşları AB ülkelerinde 90 gün boyunca vize almadan kalabiliyordu. Geçici koruma kapsamında bu süre de en az bir yıla çıktı. Ayrıca daha sonra duruma göre iki kez altışar ay uzatılması da mümkün. Üye ülkeler gerek görürlerse bir yıl daha bu süreyi ilave uzatabilecek.

Ukraynalılar, istedikleri zaman AB ülkelerine iltica başvurusu hakkına da sahip olacak.

Yardım gönüllüleri farklılığı doğruluyor

Fransa’da son yıllarda çoğu Afrika ülkelerinden gelen mültecilerin ‘kaderlerine terk edilmiş‘ şekilde verdiği mücadeleyle hatırlanan Calais kentinde Ukraynalılara yapılan yardımlar da diğerlerinden biraz farklı.

Calais’de mültecilere yardım eden ‘L’Auberge des Migrants‘ derneğinin koordinatörü William Feuillard gördüklerini şöyle anlatıyor: “Ukraynalılar için yapılanlar harika. Böylece Ukraynalılar Avrupa’da dolaşabiliyor, yakınlarıyla buluşabiliyor, uygun kabul merkezlerinde ağırlanabiliyorlar.

Ancak geldikleri ülke neresi olursa olsun tüm mültecilere eşit muamele edilmesi gerekiyor. İki yüzlülük var. Bir taraftan Ukraynalılar insani şekilde ağırlanıyor, diğer taraftan Suriye, Afganistan, Sudan’dan gelenler kaderlerine terk ediliyor, hatta daha kötüsü tacize maruz kalıyorlar çünkü her gün uygulanan taciz politikası var.

Yetkililer bahaneler üretmeye çalışıyor. Sonuçta onları bu ayrıma iten neden ırkçı ön yargılarıdır. Dolayısıyla farklı muameleler söz konusu.“

Kaynak: Diken.com.tr