Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Türkiye Ekonomi Modeli Yeni Adımlar ve Enflasyon Tedbirleri Tanıtım Toplantısı’nda konuştu. Nebati yaptığı konuşmada yastık altı altınların ekonomiye kazandırılması ve üç yeni KGF paketinin ayrıntılarını açıkladı. Nebati yastık altı altınların ekonomiye kazandırılmasına ilişkin çalışmaların 1 Mart’tan itibaren başlayacağını ifade ederek “ Mart’tan itibaren 81 ilde en az bir adet olmak üzere bin 500’ün üzerinde kuyumcuların dahil olacağı çalışmaları başlatıyoruz. Yastık altındaki altınların bozdurulması hem vatandaşımıza bir gelir kapısı açacak, hem de ülkemizin büyümesine destek verecektir. Yürürlüğe koyacağımız uygulamayla, vatandaşlar çocuklarının geleceği kendi tasarruflarını sağlayacak adımlar atacak. Fiziki olarak biriktirdikleri altınları kolay ve güvenli bir şekilde kuyumcular ve bankalar aracılığıyla finansal sisteme dahil edecekler. Talep etmeleri halinde fiziki olarak geri alabilecekler” dedi.
Nebati, her ilde en az bir banka şubesinin mutlak suretle kuyumculuk faaliyetlerini gerçekleştirebilecek şekilde dönüşütürüleceğini aktardı. Muhalefetin sıkça gündeme getirdiği elektrik ve doğalgaz fiyatlarına ilişkin açıklamalarda da bulunan Bakan Nebati “Elektrik ve doğal gaz fiyatları reel fiyatların altındır” ifadelerini kullandı.
Devreye alınacak olan KGF paketlerine ilişkin ise “60 milyar TL’lik kefalet hacmi oluşturuyoruz. Bu merak etmeyin bitince başlayacak paketlerin ilk adımı. Yeter ki üretin, yeter ki yatırım yapın, yeter ki katma değer sağlayacak adımları atın. Yatırım destek paketi (25 milyar TL), ihracat destek paketi (25 milyar TL) ve işletme harcamaları destek paketi (10 milyar TL)olmak üzere 3 paketi devreye alıyoruz” dedi.
Kredi kullanım şartları üzerine alınan tedbirlere ilişkin ise Nebati “Hiçbir kimsenin, kurumun, şahsın kredi kullanımlarında girişimcinin, ihracatçının, üreticinin yatırımcının önünü kesici, canını sıkıcı, zorluklar çıkarıcı tedbirler koyması anlamında değildir bu tedbirler. piyasanın bir adamı olarak söylüyorum; önümüze engel teşkil eden bizimle yol yürüyemez” diye konuştu.
Nebati, enflasyonla mücadele kapsamında “tim” kurulduğunu ifade ederek “Bir mobil uygulaması başlatıyoruz. Vatandaşlar en ucuz ürünü nereden alabileceğini görecek Enflasyonla mücadele timi oluşturuyoruz” dedi.
Bakan Nebati’nin açıklamalarında öne çıkanlar şöyle:
“Öncelikle 20 Aralık’tan itibaren sayın Cumhurbaşkanımız hızlı bir şekilde saat 19.00 itibariyle tedbir paketlerini sunmuştu. İlk maddemiz koruma mevduatı ile ilgiliydi. o günden bugüne kadar ellamdüillah en önemli saç ayaklarından bir tanesi tam işleyiş halinde ve her geçen gün ivmesini de artırarak belli bir noktaya geldi. Bu TL’ye olan güvenin, TL’ye olan inancın ve Cumhurbaşkanımızın ortaya koymuş olduğu performansın aslında tescilidir. Gün geçtikçe TL’deki mevduatın oranı ve ağırlığı bozdurulan dövizin lehine döndü. Ve o günden sonra 341 milyar liraya varmış olan hesapta dövizin bozdurum oranı 10 milyar lirayı yani yüzde 49’u geçti.
Şimdi adım adım ortaya koyduğumuz tedbirlerden bir ikinci yani altınla ilgili tasarruf önerimiz nedir? Ve neler yapmamız gerekiyor? Yastık altı altınların bütüncül bir yaklaşımla ekonomiye kazandırılması gerekiyor. Büyümenin finansmanında dış finansmanın yerine, yurt içi finansmanın geliştirilmesi ve TL tasarrufların cazibesini artırılmasını amaçlayan bir model.
Bu model yastık altı birikimleri ekonomiye kazandıracak. Büyümenin finansmanında dış tasarrufların yerine yerli tasarrufların merkeze alınması sağlanacak. Nasıl çalışacak? Bilindiği üzere bugüne kadar yastık altı altınların ekonomiye kazandırılması bütüncül bir yaklaşım olmadan paydaşlar vasıtasıyla yürüyordu. Ve yastık altında bulundurulan büyük tasarruflar ülkemizin gerçeği olmasına rağmen ekonomiye kazandırılmasında yeterince rol almadı.
2022 Mart ayında 1 Mart’tan itibaren 81 ilde en az bir adet olmak üzere bin 500’ün üzerinde kuyumcuların dahil olacağı çalışmaları başlatıyoruz. Yastık altındaki altınların bozdurulması hem vatandaşımıza bir gelir kapısı açacak, hem de ülkemizin büyümesine destek verecektir. Bu amaçla bugüne kadar ki münferit çabaları toplulaştıracak 2022 Mart ayında 1 Mart’tan itibaren en az 1 adet olmak üzere 2022 yılında da bin 500’ün üzerinde kuyumcunun dahil olacağı çalışmaları başlatıyoruz.
Yürürlüğe koyacağımız uygulamayla, vatandaşlar çocuklarının geleceği kendi tasarruflarını sağlayacak adımlar atacak. Fiziki olarak biriktirdikleri altınları kolay ve güvenli bir şekilde kuyumcular ve bankalar aracılığıyla finansal sisteme dahil edecekler. Talep etmeleri halinde fiziki olarak geri alabilecekler. Altın repo ve katılım hesaplarına altınlarını rahatlıkla yatırabilecekleri gibi altınların karşılıkları TL tutarı ile altın dönüşümlü mevduat ve katılım hesabı açarak değer korumasından faydalanırken, aynı zamanda risksiz bir kazanç sağlayacaklardır.
Fiziki altın teslim noktaları bankalar, platformlar ve kuyumcular olacak. Kuyumcuların sayısı marttan itibaren bin 500’ün üzerinde olacak. Ve yıl sonu ise en az 10 bin kuyumcunun devreye alındığı bir sistemi paydaşlarımızla yerine getireceğiz. Paydaşlarımız ise çok önemli altın rafinerileri ve bunların içerisinde de çok tecrübeli olan çok değerli sektörün önde gidenleri var. Başka kim var? Takasbank, Borsa İstanbul ve Darphane. Bunlar banklarla birlikte iş birliğini geliştirecek ve vatandaşların altınlarını ekonomiye kazandırması yönünde bizleri motive edeceklerdir. Altın depo hesapları, altın katılım hesapları, çeyrek hesap, altın dönüşümlü TL hesabı, altın alım-satım işlemleri ve transfer sistemleri Takasbank’la yürümüş olacak. Altın bizim bir gerçeğimiz evimizin bir köşesinde ister koruma ister yatırım asla vazgeçemediğimiz bir madem. Bu madenin artık ülke ekonomisini de güçlendirecek, finansal sitemi rahatlatacak ve TL’ye özendirecek bir araç haline gelmesinin tam zamanı. Şimdi artık sadece paydaşlarımızın değil tüm vatandaşlarımızın bu konuda gerekli adımı atmasını bekliyoruz.
Bankalarda an itibariyle katılım bankaları paydaşlarımız, Vakıf Katılım, Emlak Katılım, Ziraat Katılım, Türkiye Finans, Kuveyt Türk ve Albaraka şu anda bu işin önde gidenleri olacak. Vatandaş ziynet altınlarını teslim edecek, katılım bankaları ve kamu mevduat bankları bu işleyişteki en önemli araç olacak. Alım-satım, çeyrek hesap 1 Mart 2022, çeyrek katılım hesabı 15 Mart 2022, altın dönüşümlü TL hesabı ve altın transfer sistemi teminat işlemleri işlevsel hale gelecek. Fiziki ziynet altın çekimi banka tarafından müşteriye yeni üretim ziynet altın şeklinde verilecek. Kamu bankalarımız; Halkbank Ziraat Bank ve Vakıfbank bu işin de önceliğini yapacaklar. Ve bankalarımız artık her ilde en az bir şubesi mutlak suretle kuyumculuk faaliyetlerini de yürütecek hale getirilecek. Altın toplama günü vs’den ziyade her gün işleyecek bir tasarruf sistemi haline gelecektir.
Vatandaşlarımızın altınlarını sisteme rahatlıkla koyabilmesi için başta sisteme dahil olacak kuyumcu sayılarının artırılması üzere kapsamlı çalışmaları hayata geçiriiyoruz. Altın toplama sürecinde bugüne kadar uygulanandan farklı olarak bankalarımız şubeleri sürekli aracılık edecek. Vatandaşlarımız finansal sistemin erişimini kolaylaştıracak dijital çözümler üzerinde de kurumlarımızın çalışmaları büyük bir hızla devam ediyor.
Bunlar içerisinde hali hazırda Takansbank tarafından uygulanan altın transfer sisteminin yaygınlaşması altının dijitalize edilmesi ve farklı platformaların uygulamaya konması yer alıyor. Vatandaşlarımızın bundan haberdar olabilmesi için kamu spotları devam edecek. Altın bir finans aracı, ekonomiye kazandırılacak. Biz tasarruflarımızı bir tarafta artırırken öbür tarafta da Türkiye Ekonomik Modeli’nin gerekliliklerini yerine getirecek dağıtım sistemini çok iyi kurmamz lazım. Bu sistemlerden bir tanesi tüm iş dünyamızın aslında bildiği tecrübe ettiği ve bugüne kadar hep faydalandığı Hazine Destekli Kefalet Sistemi, yani KGF. Bununla da biz üreticimizin imalatçılarımızın ve ilgili tüm kesimlerin faydalanabileceği ilk paketimiz. Bunu açıklamak istiyorum.
Dengeli ve sürdürülebilir bir büyümeye katkı sağlaması yüksek katma değerli yatırımların gerçekleştirilmesi ve dolayısıyla cari dengeyi sağlaması kalkınma planlarındaki öncelikli sektörlere öncelik yapan firmaların finansmana erişiminin kolaylaştırılması bununla sağlanacak. Geçen yıl dengeli büyümenin en önemli yılını yaşadık. Türkiye son yılların aksine büyürken cari açık azaldı. Kırdık. Bundan sonra Türkiye büyüyecek, cari açık dengeye gelecek. Bundan sonra istikrar, bundan sonra üretim, bundan sonra Türkiye’nin büyümesinin konuşulduğu bir döneme girdik.
Bunu sağlamak için paketimiz bir önceki paketlerde olduğu gibi, KGF uygulaması çok ciddi katkı sağladı. 2 yıl önceki başlayan salgın döneminde elimiz ayağımız oldu, iş dünyamız azami şekilde faydalandı. Hatta öyle faydalandı ki gereksiz ihtiyaçlarını dahi buradan giderdi. Şimdi tüketime değil üretime yönelik paketi açıklıyorum.
60 milyar TL’lik kefalet hacmi oluşturuyoruz. Bu merak etmeyin bitince başlayacak paketlerin ilk adımı. Yeter ki üretin, yeter ki yatırım yapın, yeter ki katma değer sağlayacak adımları atın. Yatırım destek paketi (25 milyar TL), ihracat destek paketi (25 milyar TL) ve işletme harcamaları destek paketi (10 milyar TL)olmak üzere 3 paketi devreye alıyoruz. Hedef sektörlerimizi belirledik. Yatırım destek paketimiz 25 milyar TL’lik bir paket. Yatırım kredileri için azami 24 ay ödemesiz dönem, azami 96 ay vade. KOBİ ve KOBİ dışı, orta – yüksek ve yüksek teknoloji üreten sektör firmalarına 1.25 kat kefalet limiti sağlıyoruz. Yatırıma bağlı işletme kredileri için azami 6 ay ödemesiz dönem, azami 30 ay vade. Bankalar için faiz oranı 0-24 ay sabit (TLREF artı yüzde 1) 24 ay üzeri sabit (TLREF artı yüzde 2) olarak uygulanacak.
Her bir KOBİ için maksimum kredi limiti 25 milyon TL, büyük firmalar için 100 milyon lira olacaktır.
Özellikle özel bankalara seslenmek istiyorum, paydaşlarla işbirliği yaparak yürüyoruz. Özel bankalarımız lütfen hızlı bir şekilde bu işin kolaylaştırıcı adımlarını atın. Bu işin takipçisi olacağız sıkı takipçisi olacağız.
İhracat destek paketimiz, yine 6 ay ödemesiz dönem azami 18 ay vade, ihracatçı olmayan ama ihracat potansiyeli olan tüm KOBİ’ler bu imkandan faydalanacaklar. Kar payında sabit olarak TL referans artı yüzde 1 olarak uygulanacaktır.
İşletme harcamaları destek paketimiz 10 milyar lira olacak. Yine 6 ay ödemesiz dönem azami 24 ay vade. KOBİ ve KOBİ dışı nakit kullandırım uygulanacak. 2 yıl önce dağıttığımız KGF kredilerini biraz tüketime harcadık. Yatırım önceliğimiz bir tarafa gitti, üretim önceliğimiz bir tarafa gitti. Farklı şekilde kullanım da maalesef yaşandı. Buna izin vermeyeceğiz.
Üreticinin, imalatçının, ihracatçının, genç girişimcinin hakkını başkalarına kullandırtmayacağız. Sıkı takipçi olacağız. Bunun için faturaların fatura ve sözleşme ile belgelendirme zorunluluğu getirilmiştir. Parayı ver sen karışma yok artık.
İşletme sermayesi ihtiyaçları için yalnızca kartlı kullanım şartı bulunmaktadır. Nakit kredi kullanımı yüzde 10 ile sınırlıdır, refinansman amacıyla kullanımı kesinlikle yasaklanmıştır. Amaç dışı kullanım, gerçek dışı beyanlar için özel yaptırım hükümlerimiz de mutlak surette uygulanacaktır. Tedbirler, kredinin kullandırılmasında zorlukları çıkarmak demek değildir. Bankacılarımıza ve KGF Genel Müdürü’ne çok net olarak söylüyorum. KGF kullanımı tedbirlerin yanlış yere gitmesi için ortaya konmuştur. Kredi kullanımı ihtiyacı olanın hızlı bir şekilde karşılandığı bankacılık sektörü ya da başkalarının keyfine asla bağlı olmayan bir yöntemle gerçekleştirilecektir. Hiçbir kimsenin, kurumun, şahsın kredi kullanımlarında girişimcinin, ihracatçının, üreticinin yatırımcının önünü kesici, canını sıkıcı, zorluklar çıkarıcı tedbirler koyması anlamında değildir bu tedbirler. Bu tedbirler yanlış yapanın yanlışını önlemek içindir.
Girişimcinin önünü kapayan gerçekten ihtiyacı olanın önünü tıkayan bizden değildir. Açık ve net tekraren söylüyorum, piyasanın bir adamı olarak söylüyorum; önümüze engel teşkil eden bizimle yol yürüyemez.
Enflasyonla ilgili tedbirleri de hep beraber alacağız. Türkiye Ekonomi Modeli, geçmiş politikaları kapsamlı ve bütüncül bir değerle oluşturmuş bir ekonomi politikası olmakla beraber bugüne kadar ortaya çıkan risklerin bertaraf edilmesini amaçlayan bir modeldir. Kısa süreli sermaye hareketlerinin döviz kurunun enflasyon üzerindeki etkisini azaltmayı amaçlıyoruz. Enflasyon, Türkiye’de ve dünyada daha uzun süre konuşacağımız önemli bir problem. Dünyada enflasyon en gelişmiş ülkelerden gelişmiş ülkelere ve gelişmekte olan ülkelerin ortak belası. Çok sert de tedbir alamıyor Batı.
Avrupa Merkez Bankası Başkanı’nın ifade ettiği gibi tek başına parasal tedbirlerin enflasyonu engelleyici özelliğinden ziyade finansal krize neden olabileceğini ortaya koydular.
Emtia endeksi yükselmeye devam ediyor. Petrol 94 dolara kadar yükseldi. Bu iki başlık sadece Türkiye’yi değil tüm dünyayı etkiliyor.
Reel elektrik fiyatlarının değişimi halen negatif olarak seyrediyor. Doğal gaz fiyatlarını aynı şekilde reel olarak Türkiye’de halen negatif. Biz Türkiye olarak aslında hala sübvansiyonlara ciddi bir şekilde devam ediyoruz demektir. Elektrik fiyatlarındaki yükselişten serzenişte bulunanlar iyi bilsin, elektrik ve doğal gaz fiyatları reel fiyatların altındır. Ve şu anda satın aldığımız doğalgazın neredeyse 5 te 4’ünü kamu maliyesi yani bu millet yüklenmiş durumdadır. Elektrik fiyatları gene aynı şekilde.
225 milyar dolarlık bir ihracata dünyanın daraldığı 2020’de ve anca kendisini toparlayabildiği 2021’de gerçekleştirebilmişse bunun bir başarı hikayesi olduğunu kabul etmemiz lazım.
Bir mobil uygulaması başlatıyoruz. Vatandaşlar en ucuz ürünü nereden alabileceğini görecek Enflasyonla mücadele timi oluşturuyoruz.”
Kaynak: T24.com.tr
YEREL
19 Aralık 2024YEREL
19 Aralık 2024YEREL
19 Aralık 2024YEREL
19 Aralık 2024YEREL
19 Aralık 2024YEREL
19 Aralık 2024YEREL
19 Aralık 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.