21 Temmuz 2023 Cuma
Geçmiş zaman yazıları; Ocak 2005 arşivimden… (Liman İçin Düğün Değil, Düşünme Zamanıdır...)
Diyalektik Nedir ? Diyalektik Materyalizm Nedir ?
YALIN ÜRETİM, SÜREÇ İYİLEŞTİRMELERİ SAĞLAYARAK VERİMLİLİĞİ ARTTIRIR
Allah Gültak’a Yardım Etsin…
İyiyiz herhalde..!
Uranos ve Gaea’nın çocukları olan Gök titanları Koeus ve Phoebe’nin kızı.
Zeus’un Leto ile birleşmesinden ikizler Artemis ve Apollon doğmuştur. Artemis ayı, Apollongüneşi temsil eder.
Leto’nun Apollon ve Artemis’e hamile olduğu dönemde Zeus kız kardeşi Hera ile evlenmiştir. Leto’nun Zeus’tan hamile olduğunu öğrenen Hera; ”Güneşin doğduğu bütün yerlerde doğuramasın” dediği için doğum yapabilmek için bir kara parçası bulamadı.
Poseidon‘un üç uçlu yabasını denize vurarak denizden yükselttiği ve kimseler görmesin diye dalgadan bir kubbeyle örttüğü, deniz dibine bağlantısı olmadan yüzen, Delos’ta çocuklarını dünyaya getirdi.
Doğumda Dione, Rhea, Themis ve Amphitrite hazır bulunurken, kıskanç Hera’nın doğuma yardımcı olmasın diye özellikle yanında tuttuğu, durumdan habersiz, Zeus’tan olma kızı, Doğum Tanrıçası Eileithyia yoktu.
Onun yokluğunda Leto 9 gün doğum sancılarıyla kıvrandı. Haber Tanrıçası Iris’in Eileithyia’ya bir gerdanlık vererek ikna edip Delos’a gelmesini sağlamasıyla Leto çocuklarını doğurabildi. Bu iki çocuk Olympos panteonunun üyeleri olmuşlardır.
Kral Orchomenus‘un kızı olan ölümlü Elara’nın Zeus ile birlikteliğinden Dev Tityus’u doğmuştu Elara dev boyutlu Tityus’u doğururken öldü.
(Günümüzde Jüpiter gezegeninin aylarından biri “Elara” adını taşımaktadır-1905).
Doğumdan sonra da Hera’nın gazabı devam etti. Hera Dev Tityus’u Leto’nun üstüne gönderdi. Çocuk Apollon, onu oklarıyla vurdu ancak Tityus ölümsüzdü. Zeus onu Hades’e fırlattı ve kartalını (Prometheus efsanesinde olduğu gibi) her gün karaciğerini yemekle görevlendirdi.
Hera, Gaia’nın oğlu ejderha Python’u Leto’nun peşine taktı. Apollon, Python’u Hephaistos’un kendisi için yaptığı yay ve oklarla öldürdü.
Leto, Troya Savaşı’nda Apollo ve Artemis ile birlikte Truva’nın yanında savaştı. Savaş alanında haberci tanrı Hermes ile karşı karşıya geldi, ancak Zeus’un çocuklarının annesi olduğundan onunla savaşmayı reddetti.
Görüyor kusunuz şu kıskanç Hera’nın yaptıklarını? Nasıl üzüldük değil mi Leto için? Ama Leto da sütten çıkmış ak kaşık değildir hani.
Frigya ile Lidya sınırındaki Spylus kenti kralı Tantalus’un kızı olan, Thebes kralı Amphion’un eşi kraliçe Niobe’nin yedisi kız yedisi erkek 14 çocuğu vardır. Leto’nun sadece 2 çocuğu olması ile alay etmekte ve çocukları ile öğünmektedir.
Leto, Apollo ve Artemis’e Niobe’nin çocuklarını öldürmelerini söyler. Apollon erkek çocukları, Artemis ise kızları öldürür. Bunu duyan kral Amphion intihar eder. Zeus tüm Thebes halkını taşa çevirir.
Niobe ise Frigya’daki evine döner ancak İzmir ile Manisa arasında Sipylus dağında (Yamanlar dağı) ağlamaktan bitap bir halde kendisine acıyan Zeus tarafından bir kayaya dönüştürülür. Günümüzde de bir insan başına benzer bu kayadan karların erimesiyle gözyaşları dökülmektedir.
İleriki yazılarımızda bu kral Tantalus’un Zeus’a ilişkin kimliği ve talihsiz mitolojik öyküsüne de değineceğiz.
===
Leto kültü, tanrıçanın çocukları Apollon ve Artemis ile özdeşleştirilir. Fethiye, Kaş yöresinde bulunan Letoon antik yerleşimi adını Leto’dan almakta olup tanrıçaya ait en büyük tapınak burada yer almaktadır.
Burası yöredeki Patara ve Ksantos gibi bir antik kent olmadıysa da dini bir tapınım merkezi ve politik ağırlığı olan bir yerleşimdir. Yerleşimin izlerinin MÖ 7. yüzyıla kadar gittiği bilinmekteyse de yörede ilk yerleşimin MÖ 2 binli yıllara kadar gittiği konusunda bulgular vardır.
Yerleşim 7800 kişilik Helenistik dönem tiyatrosu ve agorası ile dikkati çekmektedir. Anadolu’da tiyatrosu olan bir başka kutsal alan yoktur. Burada muhtemelen dini oyunlar sergilenmekte idi. Agora da gelenlerin alışveriş yaptıkları bir alandı. Bu da kutsal alanın tüm Likyalılar için önemine işaret etmektedir.
Kutsal alanın Roma dönemi Hadrianus çeşmesi ve Hristiyanlık dönemine ait kilise kalıntılarıyla etkileyici bir dini yerleşim merkezi olarak önemini sürdürmüş olduğunu görüyoruz. MS 7. yüzyılda terk edilmeye başlanan Letoon, Hristiyanlığın yayılmasıyla önemini kaybetmiştir.
Letoon, Ksanthos ile birlikte 1988 yılında kültürel miras olarak “UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınmıştır.
Letoon antik alanında Leto, Apollon ve Artemis’e ait üç tapınak bulunmaktadır. Bunlardan en kuzeydeki Leto, ortadaki Artemis, güneyindeki Apollon’a adanmıştır. Leto tapınağı MÖ 400-380 yıllarına tarihlenmektedir.
Prof. Fahri Işık bu üç tapınağın bir “aile tanrı” tapınım merkezi olarak plânlandığı ve yarıda kalan kazılar sürdürüldüğünde Letoon antik alanındaki bu üç tapınağın ayni dönemde yapılmış olmasının ortaya çıkacağını söylemektedir.
Geç dönem kaynaklarına göre kentin kuruluş mitosu ilginçtir.
Çocuklarını doğuran Leto, Likya kıyılarına gelir. Bölgedeki su kaynaklarında çocuklarını yıkamak isterse de yörede yaşayanlar Hera korkusuyla buna izin vermezler. Leto hepsini kurbağaya çevirir.
Leto ve çocuklarını buraya getiren ve onlara rehberlik edenler ise kurtlardır. Bundan dolayı da bu bölgeye kurt anlamına gelen Lykos adının verildiği söylenir. Bu ismin de Likya kelimesinin kökeni olduğu varsayılmaktadır.
Likya, Anadolu’nun yerli halklarından Luvi kökenlilerin yaşadığı coğrafyadır. Yörenin dinî önemi çok eskilerden gelmektedir.
Prof. Fahri Işık Letoon antik alanını anlattığı videosunda Leto, Artemis ve Apollon isimlerinin Luvice kökenli, Likçe isimlerden türetildiğini ve bu tanrıça ailesinin Anadolu kökenli olduğunu ifade etmektedir.
Tanrıça Leto’nun Likçe karşılığı Lada’dır. Zamanla Leto’ya dönüşmüştür. Keza Artemis, Luvice Artemi, Likçe Ertemi’dir, Apollon’un Hititçe ismi ise Appaliunas’tır. Böylece bu tanrı ailesinin kökeninin Anadolu Luvili olduğu gerçeği ortaya çıkmaktadır.
Günümüzde Prof. Fahri Işık’ın Anadolu’da Yunan’dan önce gelişmiş bir kültürel Luvi varlığına dikkat çektiği, Akdeniz Ülkeleri Akademisi Vakfı tarafından 2. baskısı yapılan “Uygarlık Anadolu’da Doğdu” kitabında tartışmaya açtığı, savunduğu savının izleri burada da gözlemlenebilir.
Mitoslar asırlarca anlatılan ve süreç içinde değişen söylencelerdir. Oysa isimlerin etimolojik irdelemeleri bize akademik referans olabilecek daha doğru bilgi verebilecek kaynaklardır.
Bu konular kamuoyuna salt mitolojiyi tanıtmak, insanlarımızın genel bilgi sahibi olmalarını sağlamak amacıyla güncel yazılar yazan benim gibi bir yazarın kapasitesini aşan akademik konulardır.
Sevgili Fahri Işık dostum asırlardır her şeyin Batı’dan, Yunanistan’dan Anadolu’ya geldiğini ve geliştiğini zihinlere kazıyanlara inat, uygarlığın başlangıç yerinin Anadolu olduğunu savunmaktadır.
Uygarlık tarihinin yeniden gözden geçirilmesi ve yazılmasına neden olabilecek denli sağlam belge ve bulgularla konuya yeni yorumlama ve öneriler getiren Işık’ın bu savı, önümüzdeki on yıllarda yeni araştırmacı takipçilerle ve bulgularla hızla derinlik kazanacaktır.
Bu nedenle bu yazımda Anadolu Arkeolojisi’ndeki yeni gelişmelere dikkat çekmek amacıyla burada bir not düşmek istedim.
===
Yukarıda Leto’un doğumunda yer alan tanrıçaları saymıştık. Dione, Rhea, Themis ve Amphitrite…
Kimliği hakkında değişik kayıtlarda farklı versiyonlar varsa da, genelde Uranos ile Gaia’nın oğlu Okeanus ile Gaia ve Kronos’un kızı Thetys’in kızı olduğu kabul görmektedir. Başka bir inanışa göre de Gaia ile Uranüs’ün veya Aether’ın kızıdır. İsmi “Tanrıça” demektir ve genelde Zeus’un dişil karşılığı olarak kullanılır.
Dione de Zeus’un elinden kurtulamamıştır. Homeros’a göre Zeus’un Dione ile birlikteliğinden Afroditdoğmuştur. (Daha önce de belirttiğimiz gibi Hesiodos ise Afrodit’in, Kronos’un babası Uranos’un kestiği testislerinden denize dökülen parçacık ve spermlerden doğduğunu yazmaktadır.)
Gelecek yazımızda Zeus’un birlikte olduğu Tanrıça Peri kızlarından, Okeanidler, Pleiadlar ve Nereidler’den bahsedeceğiz.
İhsan TOKSÖZ
Yazarımızın diğer yazıları: