1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Geçen hafta Tarsus yerel basınında dikkatimi çeken bir haber yayınlandı.

Kaderine terkedilen Tarsus Kültür Merkezi konu edilmişti. Biraz daha incelediğimde ve Tarsus’tan aldığım bilgilere göre gerçekten tam bir israf örneği.

Tadilat gerekçesiyle Tarsus merkezinde kaderine terk edilen 75. Yıl Kültür Merkezi’nin haline Tarsusluların da isyan ettiğini gördüm.

Tarsus’ta 30 Nisan 1998 tarihinden 2018 yılına kadar çok sayıda kültürel ve sosyal etkinliğe ev sahipliği yapan; içerisinde 475 kişilik büyük, 190 kişilik küçük salonu, kütüphanesi bulunan ve sergi salonu ile çok amaçlı kullanılabilen farklı bölümlerin de yer aldığı 75. Yıl Kültür Merkezi yapılmış. 

O tarihten itibaren tadilat gerekçesiyle kapatılmış. Yapımında milyonlarca lira harcanan Tarsus 75. Yıl Kültür Merkezi, 3 yıldır resmi kurumlar arasındaki iletişim ve yönetişim eksikliği nedeniyle kaderine terk edilmiş durumda.

Çok örnekleri var. Bir bakanlık atıl durumda bulunan bir tesisini başka bir bakanlığın talebine ve çok ihtiyacı olmasına rağmen, vermemek için bin dereden su getirmeye çalışır. Yazışmalar yıllar alır. Tesisler kaderine terk edilir ama başka kuruma verilmez.

Anlaşılır gibi değil. Devletin bu konuda bir düzenleyici birimi olmalı. Bu gibi durumlarda konuyu inceleyip, kurumlar arası iletişim ve koordinasyonu sağlayacak ve karar verebilecek bir üst kurulu olmalı.

Kurum yetkililerinin insafına, yetkisine, vicdanına bırakıldığında işte böyle trajik komik bir durumla karşılaşabiliyoruz.

Tarsus’un sosyal ve kültürel hayatının attığı bir mekân olan 75. Yıl Kültür Merkezi’yle ilgili gerekli olan ve aciliyet gerektiren tadilat çalışmalarının bir türlü başlatılmamasına tepki gösteren vatandaşlar, “Kültür Bakanlığı’nın burasıyla ilgili bir tadilat planı yoksa, tahsisini Büyükşehir Belediyesi’ne versin” diyorlar.

Bu derece büyük bir kültür merkezinin, herkesin gözü önünde kaderine terkedilmesine gönüllerinin razı olmadığını ileri süren vatandaşlar, “Büyükşehir Belediye Bakanımız Vahap Seçer, Tarsus 75. Yıl Kültür Merkezi’ni adına yakışır bir hale getirmek için tahsisini istedi. Fakat ne Büyükşehir Belediyesi’ne tahsis veriliyor, ne de en ufak bir çalışma yapılmıyor. Bir ülkenin kalkınmışlığı, kültür ve sanata verilen değerle eş tutulur” Diyerek tepkilerini dile getiriyorlar.

Şimdiye kadar tadilat konusunda en ufak bir adım atılmamasına da bir anlam veremediklerini de söyleyen vatandaşlar tepkilerini şöyle dile getiriyorlar; “Bu kadar masraf yapılarak Tarsus’un sanat hayatına değer katan böyle bir kültür merkezinin kapalı tutulması hepimizi üzdüğü kadar düşündürüyor da. Tadilat nedeniyle kapattılar ama ellerini sürmediler. Vatandaş olarak bilgilenmek istiyoruz. Büyükşehir ve Tarsus Belediyeleri burayı tekrar hizmete sunmak için tadilatını yapmaya hazır olduklarını, ancak bunun için tahsisin kendilerine verilmesi gerektiğini söylüyor. O zaman verin tahsisi Büyükşehir’e ya da Tarsus Belediyesine. Onlar tadilatını yapıp halkın hizmetine sunsunlar”

Evet, bu bir israf örneğidir. Kaderine terk etme anlayışıdır.

Sayın Valimiz olaya el koyup gereğini yaptırmalı ve sorumlular hakkında inceleme başlatmalıdır.

Devletimizin milyonları harcanarak yapılan bu kültür tesisi kaderine terk edilmemelidir.

Pandemi dönemi de fırsat bilinerek, tadilat olayı hızlı bir şekilde sürdürülebilir. Pandemi tehdidini fırsata çevirmek işte budur.

Zamanı iyi değerlendirmek lazım.

Tarsus tarihi dokusu, geçmişi, içindeki değerlerle bir kültür merkezi olarak güçlendirilmelidir.

İsraf bir ülkenin en büyük belasıdır. İçine girildi mi çıkılması zor bir hendektir.

Yetkililer bir an önce el atmalı ve bu yapılar amacı doğrultusunda işlevsel duruma getirilmelidir.

ÇİĞDEM DOKUZOĞLU