Liman genişletme girişimi ne getirip ne götürecek.. Vaatler ve gerçekler…(2)
  • Diyalektik Haber
  • Genel
  • Liman genişletme girişimi ne getirip ne götürecek.. Vaatler ve gerçekler…(2)

Liman genişletme girişimi ne getirip ne götürecek.. Vaatler ve gerçekler…(2)

ABONE OL
Aralık 1, 2023 14:20
Liman genişletme girişimi ne getirip ne götürecek.. Vaatler ve gerçekler…(2)
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Önceki makalede kiracı MİP’ in liman büyütme adı altında Atatürk parkı önüne inşa edilecek 176 bin
335 metrekarelik platform ((164.490 m2 konteyner limanı dolgusu + 11.845 m2 kurvaziyer liman
dolgusu) projesinin hayata geçirilmesi halinde Mersinin kazanım ve kayıplarını ele almaya çalıştım..
Kaldığım yerden devam edeyim:
ÇED dosyasına göre Mersin Kruvaziyer ve Konteyner Limanına “İlave Dolgu ve Yeni Bir Kurvaziyer
Liman Yapımı” işlemlerini kapsayan ve konteyner elleçleme kapasitesini arttırmayı hedefleyen proje
aslında yeni değil..
2007’ de liman işletmesini 36 yıllığına üstlenen MİP mevcut limanın doğu bölümünde 123.677
metrekarelik alana sahip ilave dolgu alanlarının yapılması için 28 Eylül 2009 tarihinde ÇED Olumlu
kararı alan bir dosyayı tamamlayıp işe koyulmaya hazırlanmıştı..
Ancak zaman içinde yeni platform inşa projesinde yer alan kendi ifadeleriyle;
“1. Genişleme alanı kapsamında yer alan 27.912 m2’lik alan inşası tamamlanarak işletmeye
açılırken geriye kalan 95.765 m2 alanda yapılacak dolgu maliyetinin uygulanabilir limitler dışında
olduğu tespit edilmesi sebebi ile bu alanların yapımından vazgeçilmiştir”
Mersinin siluetine zarar vermeyecek, kentin görünümünü etkilemeyecek kentle barışık bir uzlaşma
anlamına da gelen o genişleme projesinden neden vazgeçilip Atatürk Parkının önünün konteyner
dağıyla katledilmesi tercih ediliyor?
Yanıt basit ve hazırlanan proje dosyasında yanıtı var zaten:
“dolgu maliyetinin uygulanabilir limitler dışında kalması”
Bir başka ifadeyle limanın doğusuna doğru genişleme daha pahalıya çıkacağı için batıya doğru
genişleme tercih ediliyor…
Kentin hafızası yok edilmiş, deniz ile olan bağı koparılmış ne gam!
Yeter ki kiracı daha çok kazansın, yeter ki rantiye ürkmesin…
İşleyen bir hukuk sisteminde anında durdurma kararı verilecek, vicdan sahibi herkesin karşı çıkacağı
proje, açılan davaların bilirkişi marifetiyle kaybedilmesi sonucu bugün çevreye ve kentine sahip
çıkmaya çalışan insanların çabalarını boşa çıkaran, umutların tükendiği bir noktaya gelmiş bulunuyor…
Oysa çelişkilerle dolu ÇED dosyasında yer alan bilgilere göre bakın Mersin 4 yıl boyunca neler çekecek
ve 4 yılın sonunda denizdeki doğal yaşamdan kent siluetine kadar nasıl bir tabloyla karşı karşıya
kalacağız?
Atatürk parkı önündeki deniz üzerinde yaklaşık 180 bin m2 alanın kazanılması için 4,3 milyon ton (ÇED
dosyasındaki veriyle 4 milyon 284 bin ton) dolgu malzemesi çevredeki taş ocaklarından getirilip liman
batısındaki rıhtıma paralel alana boca edilecek…
Bu iş ne kadar sürecek?
En iyimser tahminle ve ÇED dosyasını hazırlayanlara göre 48 ay…
Her ay 90 bin ton, her gün 3570 ton taş ocaklarından çıkarılacak malzemeyle Atatürk parkı önü
doldurulacak…

48 ay boyunca, her ay 25 gün ve her gün 10 saat kabul edilerek bölgedeki taş ocaklarından bir seferde
25 ton taşıyacak kamyonlar zaten kaos yaşayan Mersin doğu girişindeki trafiği iyice içinden çıkılmaz
hale getirecek…
36 damperli kamyon, her Allahın günü 143 kez kent trafiğinin içinde yer alacak…
36 kamyonun her birinin 4 sefer yapacağını ön görüyor ÇED dosyasını hazırlayanlar…
Oysa aynı dosyada tüm emisyon değerleri ve çevreye olası etkiler 20 kamyona (ÇED dosyası sayfa 32)
göre hesaplanmış…
20 kamyon ile 36 kamyonun havaya salacağı kirlilik aynı mı?
ÇED dosyasının kendi içindeki bu çelişki bile başlı başına yargının bozma nedeni değil mi?
**
Atatürk parkı önüne kondurulacak 176 bin metrekarelik platformun oluşturulması çevreyi daha da
önemlisi liman bölgesindeki denizde mevcut habitatı nasıl etkileyecek sorularını duyar gibiyim..
Çevrecilerin uyarıları bir yana MİP’ in sipariş ettiği ÇED dosyasından okuyalım;
“Mersin Limanı Genişletme çalışmalarının deniz ekosistemi üzerinde yaratacağı etkiler olmakla
birlikte yukarıda verilen önlemlerin alınması durumunda sürdürülebilir ve doğal ekosistem üzerinde
minimum etkinin meydana geleceği bir durum söz konusu olacaktır.
Proje kapsamında oluşacak bulanıklığın kısa veya orta süreli etkilere neden olacağı ve askıdaki katı
madde yükünün dibe çökmesi sonrasında etkisinin yok olacağı düşünülmektedir. Projenin inşaat ve
işletme aşamalarında, denizde bulanıklık ve su kalitesindeki değişikliğin deniz ekosistemine
etkisinin minimum seviyede tutulması için de titizlik gösterilecektir.
Projenin inşaat aşamasında dolgu malzemesinin ilavesi ve tarama esnasında denizel alandaki aktif
canlılar alandan uzaklaşırken (Balıklar ve benzeri aktif harekete sahip canlılar) hareketsiz olan,
kendisini bir şekilde zemine bağlamış olan canlılar ise bu durumdan zarar görebilmektedir..”
Filmin fragmanında “yeterli önlemlerin alınması halinde doğal ekosistemin minimum etkilenmesi”
sloganları atılsa da, gerçek sonraki cümlede faş edilmiş…
Diyor ki dosyayı hazırlayanlar; “hareket edebilen canlılar kaçacak, zemine bağlı canlılar ise mevta…”
Peki, 48 ay boyunca 4,3 milyon ton dolgu malzemesinin, o malzemeyi taşıyacak 200 bin kamyonun
tozunu, dumanını bir milyon Mersinli niye ve ne uğruna çekecek?
Onu da ÇED dosyasındaki fayda analizi bölümünde bulmak mümkün:
“Konteyner içi boşaltma doldurma işlerinin gerçekleştirilmesi planlanan sahada, yılda toplam 3,6
milyon konteyner yükünün elleçlenmesi yapılabilecektir.
Konteyner içi doldurma boşaltma işlemi Mersin Limanı işletmecisi MIP tarafından taşeronlar eliyle
gerçekleştirilecektir. “
Meramlarını yeterince özlü biçimde anlattıklarına göre ilave söz söylemeye gerek var mı?
Diyor ki liman kiracısı; “liman sahasına dikeceğim 176 dönüm alan tamamlandığında artık tüm
konteyner elleçlemesini tutacağım taşeronlarla kendim yapacak, geliri de kendim alacağım..”
Kiracı kârı almaya alacak ta o kiracı şirketin ortakları kimler ve kazançlarını ne yapacaklar?

Şirketin yüzde 50’ sinin Singapur, yüzde 40’ ının Avustralya’ lı olması kente ve hatta ülkeye neyin
bırakılacağının da yanıtı aslında…

Abdullah AYAN

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

rk
rk

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.