14 Kasım 2023 Salı
Geçmiş zaman yazıları; Ocak 2005 arşivimden… (Liman İçin Düğün Değil, Düşünme Zamanıdır...)
Diyalektik Nedir ? Diyalektik Materyalizm Nedir ?
YALIN ÜRETİM, SÜREÇ İYİLEŞTİRMELERİ SAĞLAYARAK VERİMLİLİĞİ ARTTIRIR
Allah Gültak’a Yardım Etsin…
İyiyiz herhalde..!
Diplomatik İlişkiler Hakkında 1961 tarihli Viyana Konvansiyonu, uluslararası hukukun temel metinlerinden birisi olarak “içişlerine karışmama” prensibi gereğince persona non grata uygulamasını düzenlemektedir.
Lakin, şunu da unutmamak gerekir ki, 1961’den bu yana içişlerine karışmama kavramı köklü bir degisime uğradı. İnsan hakları konusu artık bir içişleri meselesi olmaktan çıktı, evrensel boyut kazandı. Herkes herkese karışıyor bu alanda.
Hele hele Türkiye dahil ulkeler Avrupa Konseyi, NATO, OECD, AB, BM üyelikleri ya da taahhütleri çerçevesinde bazı yükümlülükleri kabul etmis, dahasi bunları parlamentosunda da onaylatarak iç hukukun üzerinde konumlandirmissa aslında içişlerine müdahale meşru hale getirilmiş demektir.
Bugun sadece siyasi değil hukuki ve ekonomik olarak da içişlerine müdahale edebiliyorlar doğrudan ya da dolaylı yontemlerle.
Türkiye, baskalarina içişlerine karışmama konusunda ders verirken kendisi Suriye ve Irak dahil birçok ülkenin içişlerine farkli gerekçelerle doğrudan müdahale edebiliyor. Avrupa’daki Türk kokenlilerin eğitim, sosyal güvenlik hakları temelinde ya da İslam düşmanlığı gerekçesiyle Avrupa baskentlerine baskida bulunabiliyor.
En carpicisi, Mısır’ın kendi içişleri olan Sisi rejimini tanımıyor, devrilmesi çabalarına destek sağlıyor.
Bu itibarla, Osman Kavala konusunda 10 Büyükelçinin müdahalesi diplomatik bakımdan ne ölçüde isabetlidir tartışmalı ama sadece içişlerine müdahale gerekçesiyle onları sinirdisi etmenin isabetliligi de aynı ölçüde tartışmalıdır.
Sayet bu tehdit gerçeklesirse (ki ok yaydan çıkmıştır geri dönmesi bence imkansizdir ama burası Türkiye gecmis örnekler ışığında hersey mumkun) o ülkelerdeki 10 Türk Büyükelçisi de mütekabiliyet prensibi gereğince sinirdisi edilecektir. Hatta AB toplu bir karar bile alabilir.
Bir kez daha dış politikanin rasyonalite ve menfaatler temelinde yürütülmesi, düşünülmeden tepki verince hem itibar hem de menfaat kaybı ortaya çıkması soğuk gerçeği ile karşı karşıyayız.
Herkes gibi ben de merakla bekliyorum bu çıkmazdan nasıl cikilacagini.
Mehmet ÖĞÜTÇÜ
Yazarın diğer yazıları: