0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ve Tarsus’u festival kentine çeviren Uluslararası Tarsus Festivali, 3. gününde de enerjisiyle devam etti. İlk iki gün yoğun katılımla geçen festival, çeşitli etkinliklerle sona erdi.

St. Paul Meydanı’nda düzenlenen son gün etkinlikleri, söyleşi ve workshoplarla dolu dolu geçti. Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu’nun “Coğrafi İşaretli Tarsus Lezzetleri” isimli söyleşisi, Tarsus Ticaret Borsası Genel Sekreteri Hasan Şanlı’nın eşlik ettiği bir atmosferde gerçekleşti. Tekelioğlu, coğrafi işaret üzerine yaptığı çalışmaları ve Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YÜciTA) kapsamındaki çalışmaları paylaştı. Coğrafi işaretli ürünlerin oluşumunda yöre, toprak, iklim ve insan faktörünün önemini vurgulayan Tekelioğlu, ekonomiye faydaları ve tescillenerek korunması gerekliliği konusunda bilgiler verdi. Şanlı ise, coğrafi işaretli Tarsus sarıulak zeytini ve zeytinyağının özelliklerini anlattı. Tarsus Sarıulak zeytininin tescil sürecini açıklayan Şanlı, taklit ve tağşiş ürünlerin önemli bir sorun olduğunu belirtti.

Tekelioğlu, söyleşi esnasında yaptığı değerlendirmede; Mersinden Kadın Kooperatifi’nin olağanüstü işler başardığından söz etti. Geçen yılki festivalden kendisini etkileyen iki konunun başında Mersinden Kadın Kooperatifi ve Silifke’deki Gazi Çiftliği olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tekelioğlu, bunların festivalin zenginliğine katkı sağladığını ifade etti.

Mersin’in 21 coğrafi işaret tescili olduğunu söyleyen Tekelioğlu, coğrafi işaretli lezzetlerin artmasını temenni etti. Festivalle ilgili değerlendirmeler yapan Tekelioğlu, “Tarsus’tan çok etkilendim. Festivaller son derece önemli. Türkiye’yi ve Tarsusluları bu festivalle buluşturduğu için Vahap Başkan’a çok teşekkür etmek istiyorum. Bu modern ve çağdaş belediyecilik anlayışının bir sonucudur. Festivaller; kentlilerin dayanışma gücünü arttırır, kent aidiyetini yükseltir, insanlarda o kentte yaşama onurunu yerleştirir. Bu son derece önemlidir. Ekonomik bakımdan çok önemli katkıları vardır. Her sene giderek iyi olacak. Çünkü bölge bu bakımdan potansiyeli yüksek bir bölge. Bir sürü avantajları var” ifadelerini kullandı.

Festivalin son gününde TADEKA Binası, Tarsus’un tarihi, kültürel, mimari ve sanatsal geçmişini anlatan keyifli söyleşilere ev sahipliği yaptı. Remzi Karabulut, Hikmet Öz, Erkan Özaydın ve Erkmen Özbıçakçı’nın katıldığı ‘Cumhuriyetin 100. Kuruluş Yılında Tarsus’ta Tarsus’u Yazmak’ başlıklı söyleşi, vatandaşlardan yoğun ilgi gördü.

Öykü yazarı Remzi Karabulut, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin kültür ve sanata verdiği destekleri vurgulayarak, “Bu festivalde, Tarsusluların, Tarsuslu aydınların, yazar ve çizerlerin fikirlerinin alınması çağdaş bir tutum bence. Büyükşehir’in bizlere olanak tanımasıyla biz de kendimizde bir sürü şeyi fark ediyoruz. 3 yazarımızla ilgili bir panelimizde yüzyıl boyunca Tarsus’taki şairleri ve yazarları andık. Çok ilgili bir kitle vardı. Son derece olumlu şeyler oldu” şeklinde konuştu.

Festival katılımcıları, TADEKA Binası’ndaki ‘Cumhuriyetin 100. Yılında Tarsus ve Gazetecilik’ söyleşisinde Mustafa Erdoğan, Selahattin Özbozkurt, Yakup Boncuk, Merih Özyaşaroğlu ve Hakan Bulut’u ilgiyle dinledi.

Gazeteci Selahattin Özbozkurt, Tarsus’un tarihi geçmişinden dolayı en kadim kentlerden biri olduğunu vurgulayarak, “Büyükşehir Belediye Başkanı’nın da hemşehrimiz olması bu kadim toprakların çocuğu olması bu kente artı değer katmaya devam ediyor. Vahap Başkanımız kentteki boşluğu güzel doldurdu. Biz gazeteciler olarak bu kente değer katmaya devam edeceğiz. Bunda yerel yönetimlerin de ciddi anlamda katkıları var. Özellikle Büyükşehir Belediyemizin bu yıl Şahmeran mottosuyla hayata geçirdiği bu uluslararası festivali çok önemsiyorum. Çünkü kentin her tarafı rengarenk, karnaval havasında geçiyor. Tarsus hakettiği gibi etkinliklerle, sanatçılarla, gazetecilerle yazarlar, çizerler ve gastronomiyle geçiyor. Vahap Başkanımıza teşekkür ediyorum” dedi.

Gazeteci Merih Özyaşaroğlu ise, Tarsus’ta festival nedeniyle çok önemli bir heyecan yaşandığını ifade ederek, “3 gündür bize bu heyecanı yaşatan Büyükşehir Belediye Başkanımız Vahap Seçer’e teşekkür ediyorum. Keşke daha önceleri de olsaydı böyle şeyler ama Vahap Başkan bunu düşündü. Tarsus’a bu heyecanı yaşattı ve ayrıca Tarsus kültürel gastronomi tarihi yönden dünyaya tanıtılmasına katkıda bulundu. Bu çok önemli ve güzel bir şey. Tarsus’a dışarıdan da gelenler var. Tarsus’un tanıtımı anıtımı için çok güzel bir olay” ifadelerini kullandı.

Ayrıca, Dr. Halil Atılgan ve Uğur Pişmanlık tarafından verilen ‘Çukurova ve Toroslar’da Halk Müziği ve Ozanlar’ söyleşisinde ise vatandaşlar, Mersin’in ezgileri hakkında bilgi sahibi oldu.

Ressam Hikmet Öz, Uluslararası Tarsus Festivali kapsamında gerçekleşen ‘Şahmeran Tarsus’ta Mozaik Sergisi’ ile sanatseverlerle buluştu. TADEKA binasında açılan sergide, şahmeranı anlatan 15 eseriyle dikkat çeken Öz, dünyada ilk kez kullanılan dövme, eleme ve yapıştırma tekniğiyle 40 resmi sergiliyor. Öz, çocukluğunda hafızasına kazınan şahmeran hikayesinden ilham aldığını belirterek, “Resimlerimde genellikle doğal malzeme kullanıyorum. Bu festival, gerçekten çok zengin. İnsanların her aradığı konuyu bulabileceği bir zenginlik sunuyor.” şeklinde konuştu. Sergi, 30 Kasım’a kadar ziyaretçilerini ağırlayacak.

Şef Melih Demirel, Kubatpaşa Meydanı’nda düzenlediği ‘Tarsus Mutfağının Büyüsünü Yakından Keşfedin’ atölyesiyle katılımcıları Tarsus’un eşsiz lezzetleriyle buluşturdu. Atölye sonrası değerlendirmelerde bulunan Şef Melih Demirel, Tarsus’un festivallerle potansiyelini artırdığını belirterek, “Çok keyifli, kalabalık ve güzel bir festival. Amacım herkesin kulağına biraz su kaçırmak, buradan ayrılan herkesin Tarsus’un lezzetlerini daha yakından tanımasını sağlamak.” dedi.

Tarsus Müzesi’nde düzenlenen ‘Tarsus’ta Zeytinyağı ile Büyümek ve Ölmez Ağacın Hikayesi’ söyleşisine uzman diyetisyen Dilara Koçak konuk oldu. Koçak, coğrafi işaret tescilli ürünlerden Tarsus’a özgü Sarıulak zeytinyağını tanıtarak, zeytinyağının faydalarını ve doğru tüketim yöntemlerini anlattı. Söyleşiyi izleyen Mersinden Kadın Kooperatifi Başkanı Meral Seçer, “Zeytinyağı çok önemli bir gıda maddemiz. Tarsus’un coğrafi işaret tescilli Sarıulak zeytinyağı çok kıymetli ve tanıtılması önemli. Dilara Hanım’ın bilgileri bizi çok memnun etti.” şeklinde ifade etti.

Uzman diyetisyen Dilara Koçak, Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği Uluslararası Tarsus Festivali’ne yoğun bir katılımın olduğunu belirterek, “Mersin’in her yerinden ve çevre illerden Tarsus’a yoğun bir ilgi var. Çok büyük bir zenginliğimiz, kültürel mirasımız var. Hepsini önce tüm Türkiye’ye sonra bütün dünyaya anlatan elçilerden biri olmak, katkım olduysa ne mutlu bana” şeklinde değerlendirmede bulundu.

St. Paul Meydanı’nda düzenlenen etkinliklerden biri de Toros Üniversitesi Aşçılık Bölümü’nde görev yapan Öğr. Gör. Uğurcan Metin ve Aşçılık Programı öğrencileri tarafından gerçekleştirilen workshoptu. Lokman Hekim’i ve ürünlerini anlatan Metin, öğrencileriyle birlikte ‘Şahmeran Şifa Çorbası’ yaptı. Metin, çorbanın tarifinin kendilerine ait olduğunu belirtirken, yapılan çorbadan katılımcılara da tattırdı. Mersin Kent Konseyi Başkanı Ayferi Tuğcu, workshopu değerlendirerek, “Uluslararası Tarsus Festivali inanılmaz güzellikte, neşe ve keyifle devam ediyor” dedi. Öğr. Gör. Uğurcan Metin ise, “Tarsus halkına, bu kutsal topraklarda sunduğumuz Şahmeran Şifa Çorbası ile festivale katkıda bulunmak istedik. Birinci festival çok güzeldi. İkincisi de büyüyerek daha güzel oluyor. Uluslararası ismine yakışıyor” ifadelerini kullandı.