23 Aralık 2023 Cumartesi
Geçmiş zaman yazıları; Ocak 2005 arşivimden… (Liman İçin Düğün Değil, Düşünme Zamanıdır...)
Diyalektik Nedir ? Diyalektik Materyalizm Nedir ?
YALIN ÜRETİM, SÜREÇ İYİLEŞTİRMELERİ SAĞLAYARAK VERİMLİLİĞİ ARTTIRIR
Allah Gültak’a Yardım Etsin…
İyiyiz herhalde..!
Önceki makalede 1990’dan itibaren sahneye dünyanın fabrikası olarak arz-ı endam eden Çin’in yıllar içinde trilyonlarla telaffuz edilen dış ticaret fazlası dövizleri çeşitli ülkelerde yatırımlara dönüştürme öyküsünü genel anlamda ele almaya çalıştım.
Çin bu yatırımları doğrudan veya dolaylı devlet şirketleriyle yaparken, stratejik hamleleri çok akıllıca yapıyor..
Örneğin, 2008’de ABD’de başlayıp dünyaya yayılan ekonomik krizin derinden etkilediği, kısa zamanda da iflasın eşiğine getirdiği Yunanistan ile olan ilişkileri..
Liman işletmeciliği alanında dünya devi COSCO Pire Limanı’nın işletme haklarını satın aldığında kimselerin pek dikkatini çekmedi.
Öyle ki, Pire limanı 2011’de konteyner elleçleme sıralamasında dünya 77’si iken, COSCO’nun dokunuşlarıyla 2012’de %63 büyüyerek dünya 46. lığına yükseliyordu.. (merak eden Pire limanı ve Çin ile ilgili Temmuz 2014’te kaleme aldığım ‘Çin, Pire için yorgan yakacak’ makalesine göz atabilir)
Dünya bir yana başlarda Yunanistan’ın dahi pek farkına varmadığı ve ülkede para eden ne varsa satılmaya çalışıldığı o ‘özelleştirme’ furyasında Çin’in Pire limanıyla nasıl bir uzun soluklu stratejik planı adım adım yürüttüğü sonradan ortaya çıkacaktı..
Pire limanını Avrupa’nın kalbi Macaristan’a bağlayan demiryolu hattının yenilenmesi ve Çin Başkanı Şi’nin Yunanistan ziyareti esnasında dile getirdiği “Pire’yi dünyanın en rekabetçi limanı haline getireceğiz” hedefi…
Çin’in Avrupa’ya en rekabetçi yollardan ulaşma stratejisinin Pire limanı işletmeciliği ve buradan yükleri Macaristan’a trenle aktarma planından ibaret olmadığı zaman içinde bir başka girişimle ortaya çıktı..
Tüm Adriyatik ülkelerine hakim Karadağ’a otoyol inşası..
Otoyol Sırbistan’ı Karadağ’ın Bar limanına bağlamakla kalmayacak, yukarıda söz ettiğim Pire-Macaristan konteyner taşımacılığının bir bölümünü de Karadağ’ın Bar limanı üzerinden İtalya’nın Bari limanına aktarmak mümkün olacak..
Bu proje en çok Çin’e yarayacak ama Çin Pire limanıyla ilgili agresif planını uygulamaya soktuğu 2014’te şeytani bir hamleyle çıkıyor Karadağ yetkililerinin karşısına..
Karadağlılara ‘hayat öpücüğü” sağlayacak projenin ülkeyi başta İtalya tüm Adriyatik ülkeleriyle buluşturacağı, büyük canlılık kazandıracağı vaatleriyle ikna edip 1,3 milyar dolarlık kaynağın Çin Eximbank tarafından sağlanacağı garantisini veriyorlar..
Daha önce AB’ye sunulan ve Avrupa Yatırım Bankasının ‘kullanım yoğunluğu yetersiz’ gerekçesiyle kredilendirmeyi geri çevirdiği yatırıma Çin’in sıcak ilgisi heyecan dalgası estiriyor Karadağ’da..
Çin Eximbank krediyi veriyor ama bazı şartlarla:
Yapım işi Çin’in yol yapımında uzman China Road and Bridge Corporation‘a verilecek ve krediye karşılık ‘ne olur ne olmaz’ babında Karadağ’da binlerce dönüm verimli arazinin mülkiyeti Çin’e rehin edilecekti..
2015 yılında dönemin Karadağ hükümeti 6 yılı ödemesiz 29 yıl vadeli kredi anlaşmasının iki şartını da hemen yerine getirip, işi başlattı..
Ancak bir süre sonra evdeki hesabın çarşıya uymayacağı yönünde eleştiriler başladı.
170 kilometrelik yolun son 40 km’lik bölümü tamamlanmadan çalışmalar yavaşlamaya başladı. 2020’de patlak veren pandemi ile de tamamen durdu.
Çalışmalar durdu ama kredi ile ilgili kum saati akmaya devam etti..
2021 şubat ayına gelindiğinde Karadağ alınan kredinin ilk taksitini ödeyememe riskiyle karşı karşıya kalınca adaylık müzakerelerini sürdürdüğü AB’nin kapısını çaldı..
Çin’liler ise kendilerine rehin edilen binlerce dönüm araziyle ilgili planlar yapmaya başladılar bile..
600 bin nüfuslu garip Karadağ Çin’in başlangıçta gösterdiği havucun aslında nasıl bir tuzak olduğunu fark ettiler ama 1,3 milyar dolar kredi, ülkenin dış borcunu milli hasılaya oranla %60’dan %80’e yükselten krediyi ödemeleri, tek başlarına Çin’le baş etmeleri mümkün değil.. *
2016 Kasım ayında yapılan seçimde Başbakan olan Markoviç, selefi Dukanoviç dönemi yapılan anlaşma şartlarının ağırlığını ve küçük ülkenin hükümranlığını bile tehdit etmekte olduğunu dünyaya ve özellikle de üyelik müzakerelerinin sürdüğü AB üyesi ülke yönetimlerine anlatıp duruyor..
İşin sonunda AB, Karadağ’ı Çin’e kaptırıp, Avrupa’nın kalbinde bir Truva atının yer almasına büyük olasılıkla izin vermeyecek..
NATO da, üyesi olan bir ülkeyi tehdit edecek boyuta gelen tehlikeyi savuşturmak için bir takım mekanizmaları devreye sokacak..
Ama tüm bunlar tıpkı kişiler ve şirketler gibi ülkelerin de anlaşmalar yaparken, koşulları tüm detayları, olası riskleriyle dikkate almaları gerektiğini anlatıyor..
Karadağ’ın yaşadıkları, son dönemde Çinli şirket ve finans kuruluşlarının cazip önerilerine kapılan herkesin özellikle de yerel yönetimlerin kulağına küpe olur umarım..
*Otoyol ve küçük bir enerji santrali nedeniyle Karadağ’ın Çin’e olan borcu toplam dış borcunun dörtte birini aşmış durumda..
Abdullah AYAN
Yazarın diğer yazıları için: