09 Nisan 2022 Cumartesi
Geçmiş zaman yazıları; Ocak 2005 arşivimden… (Liman İçin Düğün Değil, Düşünme Zamanıdır...)
Diyalektik Nedir ? Diyalektik Materyalizm Nedir ?
YALIN ÜRETİM, SÜREÇ İYİLEŞTİRMELERİ SAĞLAYARAK VERİMLİLİĞİ ARTTIRIR
Allah Gültak’a Yardım Etsin…
İyiyiz herhalde..!
Yılmaz Büyükerşen Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunda burun kıvıranlar olmuştu. Bu işin üstesinden gelemez diye laf edilmişti.
Ne var ki, muhalefette olmasına rağmen, dürüst ve çalışkanlığıyla Eskişehir’i Avrupa kentleri arasına taşımasını bildi ve her kesimden büyük takdir topladı.
Şimdi aynı yolda Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer yürüyor.
İki yılda beklenenin çok üzerinde bir performans göstererek, Mersin’i güzel haberlerle gündeme taşımayı sağladı.
Yollar yapılıyor, parklar güzelleşiyor.
Kanalizasyon döşeniyor, arıtmalar yapılıyor, içme suyu bağlantıları her bölgede yenileniyor ve ekleniyor.
Eğitimde üniversiteye hazırlık kurslarıyla, fırsat eşitliği sağlanıyor.
Kadın konusunda Türkiye’nin en duyarlı ve hassas belediyesi olarak sürekli ulusal basının gündeminde.
Geri bıraktırılmış mahalleler fırsat eşitliğinden yararlanıyor. Macit Özcan ve Kocamaz’ın ayak basmadığı yoksul mahalleler Başkan Seçer’in en uğrak yerlerinden olmuş.
Gidin Çavuşlu, Güneykent, Mevlana, Şevket Sümer, Çay mahallelerindeki hizmetleri yerinde bir görün.
Büyükşehir tarafından desteklenen yerel sanatçıların meydanlarda, parklarda verdikleri konserlerle halkın moralini nasıl düzelttiklerini bir görün.
Gidin Macit Özcan spor tesislerinde kırsal kesimden getirtilen ve geleceğin parlayan yıldızları olacak gençlerin Büyükşehir tarafından nasıl eğitildiklerini, her türlü masraflarının nasıl karşılandığını, örnek gençler olarak nasıl hazırlandıklarını, “Kır Çiçekleri” örneğinde bir görün.
Açıkçası her ilçede, her alanda ve her mahallede hizmet var.
Gidin muhtarları ziyaret edin ve hal hatır sorun. Başkan Seçer’in neler yaptığını ve programında nelerin olduğunu bir de onlardan dinleyin.
Her ilçede bu hizmetleri görmek mümkün.
Sosyal hizmetlerde meclis üyeleri de hakkını veriyor. Bütçe dengelemek ve israfı önlemede de, her şeye muhalefet eden meclis üyeleri bile Başkan Seçer’e teşekkür ediyorlar.
Bir iki yıl Mersin’den ayrı kalanların yeniden Mersin’e geldiklerinde gördükleri farklılıklar karşısında hayrete düştüklerini görüyoruz.
Özgürlük şehrimi desek, yüzü gülen şehir mi desek, adaletin her yerde işlediğini mi desek…
Kırsal köylere bir gidin. Yapılan yolları bir görün. Kadın üreticiyi desteklemek için; keçi dağıtımı, kaz desteği, hamur yoğurma, badem kırma, erik ayıklama, üzüm sıkma makinalarını bir izleyin. Kırsal kesimdeki üreten insanların hayatını kolaylaştıracak hizmetleri bir görün.
Uzaktan kıskanırcasına burun bükmeye hiç gerek yok.
Ne ”Kaçkın” Kocamaz’ın ne de iş yapmayınca gündem oluşturmak için olmadık pozlara giren Gültak’ın, bu şehrin önüne taş koymaya, laf etmeye hiç hakları yok.
Kocamaz’ın hiç ama hiç konuşma hakkı olmamalı. Borç yüküyle bırakıp kaçtı. Yüksek faizle aldığı borçlar ödeniyor. Tarsuslular ve Mersinliler Kocamazdan kurtulmanın sevincini yaşıyor!
Seçer bu enkazı ileri sürmeden ve hiçbir alanda boşluk bırakmadan hizmet ederek yoluna devam ediyor. Size cevap bile vermeyerek asaletini konuşturuyor.
Gültak ise, meclis oturumundan önce bir yerel televizyona konuşuyor. Büyükşehir belediyesinin iyi çalışmadığını ileri sürüyor. Bu altı boş konuşmaları görünce, insanın işte böyle yazması geliyor. Bu kadar haksızlığa kim olsa dayanamaz.
İnsan biraz sıkılır. Hiçbir hizmet yapmayacaksın. Senin bölgendeki hizmetlerin bir kısmını da büyükşehir yapacak ve sen kalkıp kendini çamur siyaseti üzerinden yaşatacaksın!
Çok ayıp ve hiç yakışmıyor. Kocamaz kıskançlığından, gördüğü hizmetlerden ötürü kaçak güreşerek boy göstermeye çalışabilir. Onu çok ciddiye almamak lazım. Genel Başkanı Meral Akşener bile CHP’li Büyükşehir Belediyelerinin çok iyi çalıştığını FOX TV’de tüm Türkiye’ye anlatırken, Kocamaz’ın sözlerinin ne değeri olabilir ki.
Ya Gültak…
Hem borçlanmayı önleyeceksin, hem de çamur siyaseti yapacaksın. Sayın Gültak sadece bir iki tane halka dokunan, hayatı kolaylaştıran hizmetini bir anlat Allah aşkına. Devletin; millet bahçesi, TOKİ Konutları, havaalanına dokunmadan anlat. Onlarla senin hiçbir alakan yok. Sen yokken bu projeler başlamıştı. Sen olsan da olmasan da bu projeler hayat bulacaktı.
Hep kötü projelerin altına arkadaşlarınla birlikte imza attın. Limanın genişlemesine verdiği imzayı mahkeme kenara attı. Davultepe de yeşil katliamına imza attın, halkın tepkisi seni ve arkadaşlarını boşa çıkardı. Propilen fabrikasının yer seçimine bütün kent karşı çıktı, sen imza attın. Kendini bir yokla Allah aşkına…
Anlaşılan Başkan Seçer çetin ceviz çıkınca;
Bu iki vatandaşın gerçekten hayal kırıklığına uğradıklarını düşünüyorum.
Habercilerin ”Beleşinoları”, “tetikçileri” çatlasalar da, bunlara koltuk desteği olsalar da çırpınışlar boşuna.
Kıskançlık ve kötüden medet ummak cahiliye tarzıdır.
Yoksa bu kadar emek ve çabaya burun kıvırmak, çamur siyasetinden ve kıskançlık krizinden başka ne olabilir ki…
İBRAHİM YALÇINER